Beat the big drum türkçesi Beat the big drum nedir

  • Gönülden desteklemek.
  • Propagandasını yapmak.
  • Reklamını yapmak.
  • Heveslice desteklemek.
  • Gürültülü propaganda yapmak.
  • Şakşakçılık yapmak.

Beat the big drum ingilizcede ne demek, Beat the big drum nerede nasıl kullanılır?

Beat : Vuru. Geçmek. Çalmak (davul). Yenmek. Alt etmek (argo terim). Darbe. Vurma sesi. Açmak (yol). Çarpma. Volta vurmak.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belgili tanımlık. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer).

Big : Önemli. İri. Büyük. Kocaman. Popüler. Ünlü.

Drum : Tıkırdatmak. Davul şeklinde şey. Davul sesi çıkartmak. Sınava çalışmak. Tekrar ede ede öğretmek. Kafasına sokmak. Dom. Bilişim, madencilik alanlarında kullanılır. Buhar kazanından buharın alındığı kubbeli kısım. Parmaklarıyla tempo tutmak.

Beat the air : Havanda su dövmek. Akıntıya kürek çekmek. Boşuna uğraşmak.

Beat the drum : Davul çalmak. Gürültülü propaganda yapmak. (bir şeyi veya birisini) övmek. Heveslice desteklemek. Şakşakçılık yapmak. Birisini desteklemek. Şevkle veya heyecanla tanıtımını yapmak. Bir fikrin veya şahsın reklamını yapmak. Propagandasını yapmak. Reklamını yapmak.

 

Beat the competition : Yapılan yarışmada karşıtından daha üstün sonuçlar alma. Rekabeti yenmek. Yarışımda üstünlük sağlama.

Beat the bushes : Didik didik aramak. Aramak. Çalışıp didinmek. Fellik fellik aramak. Çok uğraşmak. Altını üstüne getirmek. Çok didinmek.

Beat the band : Olağanüstü olmak. Çabucak. Hızla. Mükemmel olmak.

İngilizce Beat the big drum Türkçe anlamı, Beat the big drum eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Beat the big drum ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Beat the drum : Birisini desteklemek. (bir şeyi veya birisini) övmek. Şevkle veya heyecanla tanıtımını yapmak. Bir fikrin veya şahsın reklamını yapmak. Davul çalmak.

Advertise : Tanıtmak. Bildirmek. Duyurmak. İlanla aramak. İlan vermek. Reklam etmek. Tanıtım yapmak. Satılığa çıkarmak. Reklam yayınlamak.

Propagandizing : Propaganda yapmak.

Propagandizes : Propaganda yapmak.

Boosted : Yukarıya itmek. Voltajını yükseltmek. Kaldırmak. Övmek. Artırmak. Yükseltmek.

Advertises : Reklam yapmak. Bildirmek. Tanıtım yapmak. İlan vermek. Tanıtmak. Reklam etmek. İlanla aramak. Duyurmak. İlan etmek.

Propagandize : Propaganda yapmak.

Publicises : Halka duyurmak. İlan etmek. Kamulaştırmak. Tanıtmak. Tanıtımını yapmak.

Promote : Yüceltmek. Düzenlemek. Desteklemek. Sınıf geçirmek. Terfi etmek. Tanıtımını yapmak. Önayak olmak. Katkıda bulunmak. Yükseltmek. Teşvik etmek.

Beat the big drum synonyms : make propaganda for, come out with, advertized, propagandise, propagandized, publicise, advertize, boosts, advertizing, advertizes, plug, boost.