Promote türkçesi Promote nedir

  • Yüceltmek.
  • Organize etmek.
  • Terfi ettirmek.
  • Desteklemek (pol.).
  • Sınıf geçirmek.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.
  • Teşvik etmek.
  • Gelişmesine yardımcı olmak.
  • Desteklemek.
  • Kurmak.
  • Tanıtımını yapmak.
  • Önayak olmak.
  • Katkıda bulunmak.
  • İlerletmek.
  • Reklamını yapmak.
  • Terfi etmek.
  • Yükseltmek.
  • Düzenlemek.

Promote ile ilgili cümleler

English: Education shall be directed to the full development of the human personality and to the strengthening of respect for human rights and fundamental freedoms. It shall promote understanding, tolerance and friendship among all nations, racial or religious groups, and shall further the activities of the United Nations for the maintenance of peace.
Turkish: Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

English: Ali is never going to promote me.
Turkish: Ali beni asla terfi etmeyecek.

English: I won't be able to promote him.
Turkish: Onu teşvik edemeyeceğim.

English: His job is to promote sales.
Turkish: Onun işi satışları yükseltmektir.

English: He worked hard to promote peace.
Turkish: O, barışı desteklemek için çok çalıştı.

 

Promote ingilizcede ne demek, Promote nerede nasıl kullanılır?

Promoted : Organize etmek. Desteklemek (pol.). Sınıf geçirmek. Terfi ettirmek. Yükseltmek. Düzenlemek. Terfi eden. Önayak olmak. Terfi ettirilmiş. Kurmak.

Promoter : Kurucu. Elebaşı. Teşvik eden kimse. Girişimci. Rna polimeraz tarafından tanınan ve transkripsiyonun başlama sinyalini kapsayan dna bölgesi. Müteşebbis. Destekleyen kimse. Tanıtımcı. Teşvikçi.

Promoter region : Destekleyici bölge. Promotor bölge. Dna molekülü üzerinde bulunan, rna polimeraz enziminin bağlandığı ve transkripsiyonu başlattığı bölge, promotor bölge.

Promoters : Organizatör. Elebaşı. Proje sahibi. Kurucular. Destekçi. Teşvik eden kimse. Kurucu. Düzenleyici. Menejer.

Promotes : Terfi ettirmek. Önayak olmak. Terfi etmek. Katkıda bulunmak. Teşvik etmek. İlerletmek. Düzenlemek. Yükseltmek. Desteklemek. Yüceltmek.

Promotion : Mevki. Promosyon. Tanıtım. Teşvik. Tümör promosyonu. Sınıf geçme. Piyonun vezir olması. Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tesis. Tanıtma.

Promotion list : Bir üst dereceye yükselenler listesi. Terfi listesi.

Promotion mix : Özendirme karması. Bir şirketin belli bir amaca ulaşmak için kullandığı reklam, kişisel satış, satış geliştirme ve halkla ilişkiler gibi araçlar bütünü. Satış tutundurma karması.

Company promoter : Şirket temsilcisi.

Promoting : (görevde vb) yükseltme. Önayak olmak. Sınıf geçirmek. Kurmak. Yükseltmek. Terfi ettirmek. Terfi ettirme. Düzenlemek. Organize etmek. Desteklemek (pol.).

İngilizce Promote Türkçe anlamı, Promote eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Promote ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Initiating : Öğretmek. Üyeliğe kabul etmek. Göstermek. Sunmak. Başlatma. Başlatmak.

Carrying forward : Devam etmek. Nakletmek (hesap).

Access key : Erişim anahtarı. Erişim tuşu. (internet, bilgisayar) bilgisayar kullanıcısının klavyeyi kullanarak anında bir web sitesinin belirli bir bölümüne atlamasına izin veren tuş.

Spur : Mahmuzlamak. Dürtü. Kışkırtmak. Dehlemek. Mahmuz takmak. Teşvik eden şey. Mahmuzla vurmak. Mahmuz. Teşvik eden bir şey.

Emboldened : Teşvik edilmiş. Cesaret vermek. Yüreklendirilmiş. Cesaret verilmiş. Yüreklendirmek. Gaza getirilmiş.

Aggrandise : Yapmacık bir şekilde birinin itibarını pekiştirmek veya abartmak. Büyütmek. Uzatmak. Daha büyük yapmak. Ayrıntı eklemek (ayrıca aggrandize). Gücünü veya konumunu yükseltmek. Bir şeyin daha yüce görünmesini sağlamak. Zenginliğini çoğaltmak. Çoğaltmak.

Ac adapter : Ac bağdaştırıcısı. Da bağdaştırıcısı. Aa bağdaştırıcısı.

Be a party to : Taraf olmak. Hissedar olmak. Katılmak. Ortak olmak.

Beat the drum : Birisini desteklemek. Şakşakçılık yapmak. Bir fikrin veya şahsın reklamını yapmak. Şevkle veya heyecanla tanıtımını yapmak. (bir şeyi veya birisini) övmek. Davul çalmak. Gönülden desteklemek. Propagandasını yapmak. Heveslice desteklemek.

Enhances : Geliştirmek. Güzelleştirmek. Çoğaltmak. Abartmak. Arttırmak. İyileştirmek. Büyütmek. Artırmak (değer, fiyat vb'ni). Artırmak.

Promote synonyms : pioneers, pioneering, array, pioneer, pioneered, spot promote, boosts, make a contribution, assemble, assist, codifies, risen, absolute device, ennobles, tenure, aggrandised, encourage, egg, entitle, advertises, amplifies, cultivate, advertized, conduce, canonizing, promotes, abort, organises, canonize, appoint, plug, assign, publicize.

Promote zıt anlamlı kelimeler, Promote kelime anlamı

Demote : İndir. Aşağı dereceye indirmek. Rütbesini indirmek. İndirgemek. İndirge. Alçalt. Alt sınıfa indirmek.

Criticize : Kusur bulmak. Tenkit etmek. Kritik etmek. Yermek. Kritiğini yapmak. Değerini belirtmek için (birşeyi) incelemek. Eleştiri getirmek. Ayıplamak. Eleştirmek. Eleştiri yöneltmek.

Promote ingilizce tanımı, definition of Promote

Promote kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, to promote learning. To forward. To further. To advance. To contribute to the growth, enlargement, or prosperity of (any process or thing that is in course). To excite. To promote disorder. To promote a business venture. Also, to inform against a person. To encourage. To urge on or incite another, as to strife.