Belbağ nedir, Belbağ ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kuşak, kemer, uçkur.

Belbağ anlamı, tanımı

Belba : Çocuğun beşikten düşmemesi için, bağlanan iki tarafı ipli kemer

Bağ : Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

Belbağa : Çocuğu sırtta taşırken, arkaya bağlamak için kullanılan ı yünden dokunmuş 4-5 cm. eninde kuşak.

Belbağı : Kuşak, kemer, uçkur. Donun uçkur yeri. Bebeği belinden beşiğe, salıncağa bağlamaya yarayan bezden bağ. İplikten veya ipten örülen ve renkli, nakışlı olabilen ip. Arabanın ortasına sarılan uzun zincir. Dayanak, güvence, manevi destek: Evin reisi olsa, belbağı olurdu.

Belbağlıyan : Beyaz renkli bir çeşit üzüm.

Uçkur : Şalvarı bele bağlamak ya da torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ. Cinsel duygu veya ilişki.

 

Kuşak : Bele sarılan uzun ve enli kumaş. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm. Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon. Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.

Kemer : Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılmış olan bel bağı. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı. Tümsekli. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak. Emniyet kemeri. Antalya iline bağlı ilçelerden biri. Burdur iline bağlı ilçelerden biri. Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.

Keme : Büyük sıçan. Domalan.

Diğer dillerde Belarus kırmızı sığırı anlamı nedir?

İngilizce'de Belarus kırmızı sığırı ne demek ? : belarus red cattle