Blockade türkçesi Blockade nedir

  • Abluka.
  • Abluka etmek.
  • Kuşatmak.
  • Kuşatma altına almak.
  • Kuşatma.
  • Abluka altına almak.
  • Uluslararası ilişkiler alanında kullanılır.
  • Ablukaya almak.
  • Denizden abluka etmek.
  • Blokaj.
  • Abluka altında tutmak.

Blockade ingilizcede ne demek, Blockade nerede nasıl kullanılır?

Blockade runner : Ablukayı yaran kimse. Abluka kaçağı. Ablukayı aşmaya çalışan gemi.

Berlin blockade : Berlin ablukası.

Economic blockade : Ekonomik abluka.

Military blockade : Askeri kuşatma. Askeri abluka.

Raise a blockade : Ablukayı kaldırmak.

Blockades : Abluka etmek. Blokaj. Abluka altında tutmak. Kuşatma. Abluka altına almak. Ablukaya almak. Kuşatma altına almak. Abluka. Kuşatmak.

Blockage : Tıkanma. Abluka. Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. krş. bırakım. Tıkanıklık. Tıkayıcı şey. Blokaj. Durdurum. Tıkama. Muhasara.

Blockaders : Bir geçişi kapatan veya tıkayan kimse veya şey. Blokajcı.

Raise the blockade : Ablukayı kaldırmak.

Blockaded : Ablukaya alınmış. Kuşatmak. Kuşatılmış. Ablukaya almak.

İngilizce Blockade Türkçe anlamı, Blockade eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blockade ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Telford : Telfort. İngiltere'de yerleşim yeri. Pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri. Kırık taşla çakıl ve kumdan yapılmış.

 

Blockage : Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. krş. bırakım. Tıkama. Durdurum. Tıkanma. Muhasara. Tıkayıcı şey. Tıkanıklık.

Bound : Kalgımak. Sıçramak. Sınırlarını çizmek. Zıplaya zıplaya gitmek. Zıplamak. Sektirmek. Sekip geri gelmek. Bağlı. Kısıtlamak.

Circumscriptions : Daire içine alma. Bölge. Sınır. Tahdit. Sınırlama. Mıntıka. Çevreleme. Etrafını çizme. Çevreleyen yazı (para, mühür).

Block off : Geçişine izin vermemek. Erişimi engellemek. Yolunu tıkamak.

Hard core : Çakıl. Mıcır. Sabit fikirli. Çakıl dolgusu. Çekirdek. Değişmez. Kararlı. Çekirdek kadro. İnatçı. Dolgu.

Beleaguer : Etrafını çevirmek. Taciz etmek. Rahat vermemek. Etrafını sarmak. Muhasara etmek. Üstüne gelmek.

Beleaguers : Etrafını çevirmek. Muhasara etmek. Taciz etmek. Üstüne gelmek. Rahat vermemek. Etrafını sarmak.

Siege : Çevresini sarma. Hastalık devresi. Tezgah (iş). Ele geçirmeye uğraşma. Mertebe. Askeri abluka. Muhasara. Bir şehrin ordu tarafından ablukaya alınması. Pota fırını tabanı.

Besets : Rahat bırakmamak. Sıkıştırmak. Etrafını sarmak. Etrafını çevirmek. Sıkıntı vermek. Sarmak. Dört bir yandan saldırmak. Rahat vermemek.

Blockade synonyms : naval blockade, block, enclosure, begird, obstruct, encapsulation, blockading, military action, investment, military blockade, pitching, obstruction, jam, blocage, beleaguering, circumscription, occlude, impede, besiege, blocking, blockages, encirclements, besetting, encapsulations, encircling, besieges, besiegement, beset, hardcore, begirt, obturate, bottle up, lay siege to.

 

Blockade zıt anlamlı kelimeler, Blockade kelime anlamı

Free : Serbest. Ücretsiz. Erkin. Hiçbir biçimde herhangi bir koşula bağlı olmayan, özgür olan. Serbest bırakmak. Bedava. Muaf. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır. Bağımsız. Serbestçe.

Blockade ingilizce tanımı, definition of Blockade

Blockade kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The shutting up of a place by troops or ships, with the purpose of preventing ingress or egress, or the reception of supplies. To shut up, as a town or fortress, by investing it with troops or vessels or war for the purpose of preventing ingress or egress, or the introduction of supplies. See note under Blockade. As, the blockade of the ports of an enemy.