Blowouts türkçesi Blowouts nedir
- Rahat zafer.
- Lastik patlağı.
- Şölen (argo terim).
- İnceleme.
- Araştırma.
- Parti.
- Eğlence.
- Lastik patlaması.
- Delik.
- Elektrik sigortasının erimesi.
- Alem.
- Ziyafet.
- Patlama.
- Kuyudan petrol veya gaz fışkırması.
- Soruşturma.
- Kolay galibiyet.
Blowouts ingilizcede ne demek, Blowouts nerede nasıl kullanılır?
Blowout coil : Üfleme bobini. Ark söndürme bobini.
Blowout magnet : Söndürme mıknatısı.
Blowout : Kolay galibiyet. Kuyudan petrol veya gaz fışkırması. Patlama. Lastik patlağı. Elektrik sigortasının erimesi. Şölen (argo terim). Ziyafet. Araştırma. Alem. Patlak.
Blowoff : Boşaltma (buhar).
Blowoff valve : Blöf vanası.
Blow by blow : Ayrıntılı. Ayrıntılı bir şekilde. En ince ayrıntısına kadar.
Blow away the cobwebs : Kendini yenilemek. Kendini tazelemek. Kendini toplamak. Pasını atmak. Üzerindeki ölü toprağını atmak. Zindeleşmek.
Blow cock : Boşaltma musluğu.
Blowoffs : Boşaltma (buhar).
Blow about : Savurmak.
İngilizce Blowouts Türkçe anlamı, Blowouts eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Blowouts ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Feast : Şölen. Çok yemek yemek. Yiyip içmek. İyi beslemek. Bayram. Tadını çıkarmak. Eğlendirmek. Ziyafet çekmek. Bayram yapmak.
Fete : İyi ağırlamak. Kutlamak. Ziyafet vermek. Çit. Şenlik. Ağırlamak. Piknik. Onurlandırmak.
Take fire : Heyecanlanmak. Patlamak. Yanmak. Kızmak. Öfkelenmek. Ateş almak. Tutuşmak. Alevlenmek.
Fail : Çaktırmak. Yapmamak. Kuvveti kesilmek. Bitmek. Çakmak. Batmak. Başarısızlıkla sonuçlanmak. Zayıf not. Becerememek.
Hearing : Dinleme. Davanın görülmesi. Duruşma. Yargıtay duruşması. Ses erimi. Söz hakkı. Duruşma yöntemi. İşitme.
Blowing up : Havaya uçma. Genişleme. Büyüme. Yerle bir olma. Yerle bir etme. Şişme. Şişirilmiş hale gelme. Patlatma. Şişkin hale gelme.
Convivial : Şenlik. Ziyafetle ilgili. Ziyafet meraklısı. Neşeli. Muhabbetli. Şen. Keyifli.
Apertures : Aralık. Açıklık.
Dinner party : Akşam yemeği partisi. Yemekli toplantı. Yemekli davet.
Cavum : Satır başı boşluğu. Boşluk, boş yer, kovuk, oyuk, çukur. Kavum. Boşluk oyuk.
Blowouts synonyms : conflagrate, carousal, analyses, blinder, enquiries, parties, eyeholes, break, inquests, cavity, dissection, carousals, detonations, bursting, banqueted, anatomies, walkaways, den, burn out, decomposition, catch fire, bash, walkover, booze up, busters, blasting, examinations, checkups, centesis, checkover, boozes, aperture, analysis.
Blowouts zıt anlamlı kelimeler, Blowouts kelime anlamı
Defeat : Mahvetmek. Tek ya da takım olarak yapılan karşılaşmada yenilmiş olma durumu. İptal ettirmek. Yıkmak. Bileğini bükmek. Engellemek. Mağlubiyet. Yenilgi. Mağlup etmek.
Ignite : Ateşlemek. Yakmak. Tutuşturmak. Ateş almak. Yanmak. Tutuşmak.
Bu kısımda Blowouts kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Blowouts ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Blowouts anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Blowouts ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.