Blurriness türkçesi Blurriness nedir

Blurriness ingilizcede ne demek, Blurriness nerede nasıl kullanılır?

Blurring : Bulandırma. Bulaştırma. Çapaklanma.

Deblurring : Netleştirme. Seçikleştirme.

Blurrier : Bulanık.

Blurriest : Bulanık.

Blurrily : Bulanık bir şekilde.

İngilizce Blurriness Türkçe anlamı, Blurriness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blurriness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Halation : Hale oluşumu. Halasyon. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Halo. Ağıl. Duyarkatın üzerine gelen ışığın tabana çarpıp yansıyarak aynı duyarkatı ikinci kez etkilemesinden doğan ve görüntülerdeki çok ışıklı nesneleri çevreleyen ışıklı teker. fosforlu özdeklerin bulunduğu bazı alıcı ışıtaçlarından dolayı televizyon görüntülerinde ortaya çıkan aynı durum. Hale.

Expressionlessness : Anlamsızlık. İfadesizlik.

Haze : Uğraşmak. Belirsizlik. Hafif sis. İnce sis. Pus. Müphemlik. Duman. İnce duman. Canından bezdirmek.

Inanimateness : Pasiflik. Cansızlık. Hayatsızlık. Dirimsizlik. Tembellik. Coşkunsuzluk. Durgunluk. Ağır olma. Ağır davranma durumu.

Indefiniteness : Süresizlik. Sınırsızlık. Belirsizlik. Sayısızlık. Kesinsizlik. Belgisizlik. Sonsuzluk.

 

Elusiveness : Anlatılamazlık. Belirsizlik. Açık olmama durumu. Soyutluk. Bulanık olma durumu. Yüzeysellik. Kavranamazlık. Kaçamaklık. Ele geçmezlik.

Dulness : İlginç olmama durumu. Anlayışsızlık. Kasvetlilik. Bıkkınlık. Aptallık. Durgun olma durumu. Usandırıcılık. Körlük. Aptalca olma durumu.

Blurs : Bulaştırmak. Bulanmak. Bulanıklaştırmak. Lekelenmek. Lekelemek. Bulanıklaşmak. Bulandırmak. Flu yapmak.

Indistinctness : Belirsizlik. Siliklik.

Blurriness synonyms : blurredness, dullness, vagueness, fishiness, cloudiness, fogginess, fuzziness, mackle, dinginess, muddiness, fadedness, opacity, blur, feculence, softness, foziness, mistiness, filminess, opaqueness, faintness, deadness, haziness, dimness, inanimation.

Blurriness zıt anlamlı kelimeler, Blurriness kelime anlamı

Clarity : Anlaşılırlık. Açık seçiklik. Netlik. Bir kavram, anlatım ya da bir ölçümün kolayca kavranabilirliği. Belirginlik. Vuzuh. Sarahat. Duruluk. Belginlik. Açıklık.

Sharpness : Seçiklik. Şiddet. Sertlik. Açıkgözlülük. Akıllılık. Netlik. Zekilik. Keskinlik. Bir ölçümün, ötekilerden açıkça ayrılabilir olması ya da ölçtüğü sürekliliğin konumları arasında belirgin ayrımlar gözetebilme özelliği. Açıkgözlük.

Distinctness : Farklılık. Çeşitlilik. Ayrılmış olma özelliği. Fark. Ayrı olma özelliği. Farlılık. Bir söz, deyiş ya da anlatımın anlamca başkalarından kolayca ayırt edilebilir olması. Seçiklik. Sönümleme. Özgünlük.