Donukluk nedir, Donukluk ne demek

  • Donuk olma durumu

"Donukluk" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Bu donukluktan ilk sıyrılan Cemal oldu." - E. Şafak

Bir fizik terimi olarak tanımı:

Işık geçirmezlik; saydam olmama niteliği.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Gazların ışığı sönükleştirme, soğurarak azaltma özelliği.

Bilimsel terim anlamı:

Davranış yoksunluğu ya da düzensiz coşkusal tepkilerle kendini belli eden erken bunama biçimi.

İngilizce'de Donukluk ne demek? Donukluk ingilizcesi nedir?:

opacity, catatonia

Donukluk hakkında bilgiler

Donukluk, ışık geçirmeme durumudur. Donuk bir nesne, ne saydam (ışığın tamamının geçmesime izin veren) ne de yarı saydamdır (ışığın bir bölümünün geçmesime izin veren).

Işık, bir yüzeye çarptığında, bunun bir bölümü yansır, diğer bölümü soğurulur, kalanı da kırılır. Donuk nesnelerde kırılma en düşük düzeydedir, dolayısı ile ışığın tamamı ya yansır veya soğurulur. Örneğin ayna donuk bir nesnedir. Donukluk, ışığın titreşim sayısına bağlıdır. Böylece bazı camlar, görünen ışığa karşı saydamlıklarını korurken, morötesi ışıklara karşı donukturlar.

Donukluk anlamı, kısaca tanımı:

Donuk : Canlılığı olmayan, fersiz (göz). Parlak olmayan, mat. Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse).

 

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

Işık : Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı. Aydınlanmak için kullanılan elektrik.

Geçirme : Geçirmek işi.

Nesne : Öznenin dışında kalan her konu, obje. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç. Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje.

Saydam : İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan. Açık seçik, belirgin. Asetat. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöze konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt. Sayısal ortamda hazırlanmış, yansıtım aygıtında kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif.

Tamam : Tamamlanmış, bitmiş. Yanlış ve yalan olmayan, doğru. Bütün, tüm. Evet. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz. Eksiksiz.

Geçme : Geçmek işi, mürur. Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça. Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan.

 

İzin : Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil. Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet.

Olma : Olmak işi.

Donuklukölçer : gökbilim: Saydamsızlık niceliğini incelemeye yarayan aygıt.

Diğer dillerde Donukluk anlamı nedir?

İngilizce'de Donukluk ne demek? : n. dullness, dimness, opaqueness, blur, deadness, dinginess, halation, inanimation, tarnish, veiling

Fransızca'da Donukluk : opacité [la]

Almanca'da Donukluk : n. Mattheit, Stumpfheit, Tatenlosigkeit, Trübe, Trübheit

Rusça'da Donukluk : n. тусклость (F), блеклость (F), мутность (F), матовость (F), вялость (F)