Bonafide türkçesi Bonafide nedir

  • İyi niyetle.

Bonafide ingilizcede ne demek, Bonafide nerede nasıl kullanılır?

Bona fide : Hakiki. İyi niyetle. İyi niyetli. Bona fide. Gerçekten. Gerçek. Hilesiz. İçten. İyi niyet.

Bona fide owner : İyi niyetli kimse.

Bona fides : Hüsnüniyet. Samimiyet. İyi niyet. İyiye çekme.

Bona : İyi. Hoş (latince). Güzel. Menkul ve gayrimenkul eşya. Eşya. Menkul şeyler.

Bonanza : Beklenmedik zenginlik. Çok karlı iş. Zengin maden damarı. Bolluk. Kazanç kaynağı. Zengin maden yatağı. Beklenmedik kazanç. Zengin maden. Zengin. Refah.

Barium carbonate : Baryum karbonat.

Bicarbonate hardness : Geçici sertlik. Sularda bikarbonatlardan ileri gelen sertlik. Bikarbonat sertliği.

Ammonium bicarbonate : Amonyum bikarbonat. Amonyumbikarbanot.

Bonapartism : Göstermelik bir şekilde halktan yetki alan askeri bir liderin otokrat yönetimini destekleyen siyaset. Napoleon bonaparte hükümetini destekleme. Bonapartçılık. Bonapartizm. Bonaparte destekçiliği. I. ve ııı. napoleon geleneğine bağlılık. Bonaparçılık.

Bonanzas : Zengin. Refah. Beklenmedik zenginlik. Zengin maden damarı. Bolluk. Zengin maden. Beklenmedik kazanç. Kazanç kaynağı. Zengin maden yatağı. Çok karlı iş.

İngilizce Bonafide Türkçe anlamı, Bonafide eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bonafide ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bona fide : Gerçek. Hakiki. Bona fide. İyi niyet. İyi niyetli. İçten. Gerçekten. Hilesiz.

Reveal : Esin vermek. Vahiy etmek. Belli etmek. Gözler önüne sermek. İlham vermek. Vahiyle haber vermek. Açığa vurmak. Pervaz. Meydana koymak. Ortaya çıkarmak.

Unbosom : İfşa etmek. İtiraf etmek. Derdini dökmek. Açmak. Dökmek.

Discover : Bulmak. Göstermek. Meydana çıkarmak. Keşfetmek. Farketmek. Karşılaşmak. Ortaya çıkarmak. Rastlamak. Anlamak. Farkına varmak.

Disclose : Açıklamak. Açmak. Ortaya çıkarmak. Keşfetmek. Göstermek. Tebliğ etmek. Sır vermek. Bildirmek. Açığa çıkarmak. Söylemek.

Unwrap : Koli veya paket açmak. Açılmak. Açmak. Açılmak (sarılı bir şey). Paketini açmak. (ambalajını) açmak. Çözülmek. Çözmek. Açmak (sarılı bir şeyi).

Bring out : Belli etmek. Meydana çıkarmak. Öndürmek. -i açmak. Yayımlamak. Cesaret vermek. Ortaya çıkarmak. Çıkarmak. Piyasaya yeni mal sürmek. Üretmek.

Give away : Hibe vermek. Feda etmek. Açık etmek. Hibe etmek. Ele vermek. Bağışlamak. Vermek. Bağış yapmak. Sırrı dışarı vermek. Armağan etmek.

Swear : Yemin ettirmek. Küfretmek. Yemin etmek. Andiçmek. Sövmek.

Relieve : Avutmak. İçine su serpmek. Dindirmek. Yaralarını sarmak. Yardım yapmak. Torna etmek. Dikkat çekmesini sağlamak. Hafifletmek. Kurtarmak. Çare bulmak.

Bonafide synonyms : bank, expose, rely, for the best, let out, benignantly, balefire, heartily, divulge, in good faith, trust, let on, fire, fight the good fight, benignly, break.

Bonafide zıt anlamlı kelimeler, Bonafide kelime anlamı

Distrust : Güvensizlik. -e itimat etmemek. Güveni sarsılmak. Güvenmeme. Güvenmemek. İnanmamak. İtimatsızlık. Kuşkulanmak. Sıtkı sıyrılmak. İtimat etmemek.

 

Mistrust : Sıdkı sıyrılmak. Güvensizlik. Güvenmemek. Kuşku. Sıtkı sıyrılmak. İtimatsızlık. Şüphe. Şüphe etmek. İtimat etmemek. Sorumsuz alan taramaları nedeniyle kamuoyunda bilimsel araştırma ve yoklamalara karşı duyulan güvenin sarsılması.

Insincere : Sadakatsiz. İçtenliksiz. Samimiyetsiz. Samimi olmayan. İki yüzlü. İkiyüzlü. Samimiyetten uzak. Vefasız. Riyakar.