Bounces türkçesi Bounces nedir

Bounces ile ilgili cümleler

English: A rubber ball bounces because it is elastic.
Turkish: Elastik olduğu için lastik bir top seker.

Bounces ingilizcede ne demek, Bounces nerede nasıl kullanılır?

Bounce back : İyileşmek. Toparlanmak. Durumu iyiye gitmek. Kendini toparlamak. Kendini toplamak.

Bounce off : Sekmek. Sekmek ve geri gelmek.

Bounce pass : Zıplatarak aktarma. Topun, savunma oyuncusuna kaptırılmadan zıplatılarak takım arkadaşına aktarılması. Baunspas dediğimiz. Yerden sektirilerek atılan pas. Yerden pas. Yere çarptırılarak verilen pas.

Bounce up : Hakem atışı. Kimi nedenlerle hakemce durdurulan oyunu yeniden başlatırken hakemin topu eliyle yere bırakarak oyuna sokması.

Contact bounce : Kontak sekmesi.

Bouncers : Müşterileri atmakla görevli adam. Palavracı. Bar güvenlik elemanı. Serdengeçti. Fedai. Goril. Barda olay çıkaran müşterileri dışarı atmakla görevli koruma görevlisi. Bar fedaisi. Zıplayan kimse veya şey. Martaval.

Bounced : Yetersiz para kaynağından dolayı banka tarafından geri çevrilmiş olan (banka çeki). Geri dönen. Geri dönmüş.

Bouncekeys : Sıçramatuşları. Sıçrama tuşları.

Bouncer : Serdengeçti. Barda olay çıkaran müşterileri dışarı atmakla görevli koruma görevlisi. Zıplayan kimse veya şey. Fedai. Müşterileri atmakla görevli adam. Palavracı. Bar güvenlik elemanı. Goril. Bar fedaisi. Martaval.

 

Bounced message : Geri seken mesaj. Geri dönen mesaj. Adresi belirlenemediği için alıcısına geri dönen elektronik posta mesajı.

İngilizce Bounces Türkçe anlamı, Bounces eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bounces ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Leaping : Atlamak. Atlama. Atılma. Zıplama. Hoplama. Sıçrama. Üzerinden atlamak.

Break away : Sıvışmak. Kurtulmak. Kirişi kırmak. Kaçmak. Kaçıp kurtulmak. Kopmak. Ayrılmak.

Hops : Şerbetçiotu. Hoplamak. Atlamak. Hizmet vermek. Şerbetçiotu yetiştirmek. Şerbetçiotu toplamak. Dans etmek.

Bursts : Boşanmak (gözyaşı). Çatlamak. Atılmak. Fışkırmak. Patlamak. Ortaya çıkmak. Yarılmak. Aniden açmak. İnfilak etmek.

Leaped : Hoplamak. Sıçramış. Atlamak. Atılmak. Üzerinden atlamak. Sıçrayan.

Bolted : Sürgülü. Cıvata ile tutturulmuş. Sürmeli. Tıkınmak. Süzmek. Elemek. Tülbentten geçirmek. Kaçmak. Tüymek.

Capriole : Sıçrama. Sıçrayış. Atlama. Zıplama.

Jounce : Sarsmak. Sarsıntı. Sallamak. Sarsma.

Reverberate : Yankılanmak. Yansımak (ışık). Aksetmek. Aksettirmek. Yansıtmak. Yankı yapmak. Yankılamak. Yansımak.

Bounces synonyms : take a hop, bound off, locomote, make rebound, axe, bolts, kick back, dart, dismisses, axing, capering, whip in, caper, discharging, breaks, bounce, bounce off, disemploys, carom, resile, conked, banish, discharges, banished, barging, bounds, rebounded, skip, cashiering, leap, banishing, rebounding, bathe.

Bounces zıt anlamlı kelimeler, Bounces kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Inelasticity : Esnememe. Esnek olmama. Esnemezlik. Katı olma. Elastikiyetsizlik. Dik olma. Esnek olmayış.