Bound set türkçesi Bound set nedir

  • Sınır ayrımı.

Bound set ingilizcede ne demek, Bound set nerede nasıl kullanılır?

Bound : Sektirmek. Zıplamak. Bağlı. Kısıtlamak. Kuşatmak. Zıplaya zıplaya gitmek. Kalgımak. Sınırlamak. Sekip geri gelmek. Sınırlarını çizmek.

Set : Ayarlamak. Dönem. Göstermek. Öbek. Bir odayı ya da kapalı bir alanı gösteren dekor. Kalkan. Yapmacık. Rahatlatmak. Batmak. 800 metreye dek düzenlenen koşularda, çıkış çizgisinde yerlerini alan yarışçıları dikkat durumuna getirmek için, çıkışçının kendi ana dilinde verdiği uyarı komutu.

Bound by an oath : Yeminli. Antlı.

Bound column : İlişkili sütun.

Bound electron : Belirli atomlarda bir protona ve nötrona bağlı olan elektron. Bağlı elektron.

Bound item : Uluslararası antlaşmalarla başka bir ülkeye verilen ödün sonucu, gümrük vergisine bağlanmış olan mal. Bağlı mal.