Break the back of türkçesi Break the back of nedir

  • Üstesinden gelmek.
  • En zor engeli aşmak.
  • En güç bölümünü tamamlamak.
  • Alt etmek.
  • En zor kısmını başarmak.

Break the back of ingilizcede ne demek, Break the back of nerede nasıl kullanılır?

Break : Ani değişim. Kopmak. Bitmek. Bozmak. Yarmak. Mahvetmek. Tan. Bozdurmak. Kırma. Koparmak.

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık.

Back : Ciro etmek. Önce. Geri. Ayak arkası. Gövdenin, ense ile kuyruksokumu arasındaki ve ayrıca cimnastikte bir devinim grubunun alanı olan bölümü. Arkalık. Futbol, gitar, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır. Savunucu. Geriye. Geçmişe.

Of : -in. -nın. İle ilgili. -den övünerek bahsetmek. -dan. Yüzünden. Karşı. In. -nin. Hakkında.

The back of beyond : Issız ve ulaşılması güç yer. Kent dışında bulunan. Merkezden oldukça uzak yerleşim merkezi. Cehennemin dibi.

The back of the hand : Elin arkası. Elin dışı. Elin dışa bakan kısmı.

At the back of : Arkasında. Bir şeyin arkasında olma. Dünyanın öteki ucunda. Gerisinde. Arka kısmında.

At the back of beyond : Cehennemin dibinde. Ücra bir köşede. Sapa yerde. Issız ve ulaşılması güç bir yerde. Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde. Dünyanın bir ucunda. Ulaşılması güç bir yerde.

 

The back of the chair : Sandalyenin arkası. Koltuğun sırtlık bölümü. Sandalyenin yaslanılan parçası.

İngilizce Break the back of Türkçe anlamı, Break the back of eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Break the back of ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Circumventing : Kurtulmak. Tuzağa düşürmek. Etrafından gitme. Yana kaçmak. Yan çizmek. Çevresini sarmak. Savmak. Üstün gelmek. Tekerine çomak sokmak.

Carry it off : Becermek. Kolayca üstesinden gelmek.

Bludgeons : Ağır bir cisimle vurmak. Coplamak. Mağlup etmek. Sopayla dövmek. Sopalamak. Zorla yaptırmak. Ezip geçmek. Sopa ile vurmak. Zorlamak.

Bring off : Umulmayan bir şeyi başarmak. Kurtarmak. Başarıyla yürütmek. Başarılı olmak. Getirmek. Zorluklara rağmen başarmak. Başarmak.

Come to grips with : Güç bir işle ciddi olarak uğraşmak. İşe dört elle sarılmak. İle kapışmak. Dövüşmeye başlamak. İcabına bakmak. Üzerinde ciddi olarak durmak. Bir şeyle ciddi bir şekilde uğraşmak. -ile aşırı derecede ilgilenmek. Esaslarını ele almak.

Carry through : Gerçekleştirmek. Tamamlamak. Sonuca ulaştırmak. Yerine getirmek. Bitirmek. Yüreklendirerek desteklemek. Başarmak.

Arrive : Başarmak. Varmak. Dönmek. Dayanmak. Bir ereğe ulaşmak. Doğmak. Gelip çatmak. Gelmek. Ulaşmak. Başarı kazanmak.

Accomplishes : Başarı elde etmek. Bitirmek. Yapmak. Sonunu getirmek. Başarıyla tamamlamak. Becermek. Başarılı olarak tamamlamak. Sonuçlandırmak. Tamamlamak.

Achieve : Ulaşmak. Başarmak. Elde etmek. Kazanmak.

 

Accomplish : Bitirmek. Yapmak. Tamamlamak. Sonuçlandırmak. Başarılı olarak tamamlamak. Almak (yol, zaman). Başarıyla tamamlamak. Başarıya ulaşmak. Sonunu getirmek.

Break the back of synonyms : bludgeoned, beat somebody hollow, apply to, carry away the bell, conquer, come through, break through, carry a person off his feet, best, circumvents, bludgeon, blow away, besting, circumvented, accomplishing, bests, circumvent, bear the bell, coming through.