Breathed türkçesi Breathed nedir
- [#soluma Solumak].
- Nefes alıp vermek.
- Nefes almak.
- İfade etmek.
- Esmek.
- Fısıldamak.
Breathed ile ilgili cümleler
English: My grandfather breathed his last on that night.
Turkish: Büyükbabam o gece onun son nefesini verdi.
English: Have you ever breathed pure air?
Turkish: Hiç temiz hava soludun mu?
English: She breathed deeply.
Turkish: Derin derin soludu.
English: He breathed his last.
Turkish: O, son nefesini aldı.
English: He breathed deeply.
Turkish: Derince bir nefes aldı.
Breathed ingilizcede ne demek, Breathed nerede nasıl kullanılır?
Breathed his last : Hayatını kaybetti. Son nefesini verdi. Öldü. Son anını yaşadı.
Shortbreathed : Tıknefes.
Breathe a sigh : Oflamak.
Breathe a sigh of relief : Rahat bir nefes almak. Derin bir oh çekmek.
Breathe again : Tehlikeli bir durumdan kurtulmak. Derin bir nefes olmak. Tekrar nefes almak. Yeniden nefes almak.
Breathe hard : Sık ve kesik soluklar alıp vermek. Zor nefes almak. Solumak.
Breathe heavily : Zorla nefes almak. Ağır nefes almak. Burnundan solumak. Uflayıp puflamak. Öfleyip pöflemek.
Breathe noisily : Hırıltılı nefes almak. Fosurdamak.
Breathe out : Soluk vermek. Nefes vermek. Havanın ciğerlerden çıkmasını sağlamak.
Breathe spasmodically : Ara sıra nefes almak.
İngilizce Breathed Türkçe anlamı, Breathed eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Breathed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Inspire : Sebep olmak. Soluk almak. İlham almak. Telkin etmek. İlham vermek. Aşılamak. Yaymak. İçine çekmek. Telkinde bulunmak.
Breathe in : Can kulağıyla dinlemek. Nefesi içine çekmek. Ciğerlere hava çekmek. Soluk almak. Can kulağı ile dinlemek.
Inbreathing : Soluk almak. Soluğu içine çekmek. Nefes çekmek.
Breathing in : Nefesi içine çekmek. Ciğerlere hava çekmek.
Be enunciative of : Anlatmak.
Connoted : Ayrıca bir anlam taşımak. Demek istemek. Göstermek. Demeye gelmek. Anlamına gelmek. Delalet etmek. Akla getirmek.
Fan out : Çıkış yelpazesi. Yelpaze şeklinde açılmak. Birkaç kola ayrılmak. Yayılmak.
Blew : Kaçmak. Kahretmek. Yelpazelemek. Uçurmak. Fışkırmak. Körüklemek. Çiçek açmak. Çalmak.
Connote : Göstermek. Demek istemek. Anlamına gelmek. Demeye gelmek. Akla getirmek. Delalet etmek. Ayrıca bir anlam taşımak.
Speak low : Yumuşak bir sesle konuşmak. Alçak bir sesle konuşmak.
Breathed synonyms : eupnoeic, eupneic, unhearable, buzz, pant, fanning, connotes, amount, respiring, sets, connotate, conceives, roun, inhale, respire, inhales, draw in, breathe, couch, breathe hard, panted, inspires, fanned, muttered, inbreathe, rown, puff, conceive, amounting, connoting, breathes, breathing, whiffling.
Breathed zıt anlamlı kelimeler, Breathed kelime anlamı
Audible : Sesli. Duyulur. İşitilir. İşitilebilir. Duyulabilir. Akustik.
Breathless : Nefesi kesilmiş. Korkutucu. Soluk soluğa kalmış. Nefes nefese. Soluğu kesilmiş. Nefesini tutmuş. Sessiz. Soluğu kesen. Rüzgarsız. Soluk kesici.
Bu kısımda Breathed kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Breathed ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Breathed anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Breathed ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.