Brocade türkçesi Brocade nedir

  • Sırmalı ipek kumaş.
  • Simli kumaş.
  • Sırmalı kumaş.
  • Sırma ile işlemek.
  • İşlemeli.
  • Brokar.

Brocade ingilizcede ne demek, Brocade nerede nasıl kullanılır?

Gold brocade : Altın brokar.

Brocaded : Sırma ile işlenmiş. Baskı veya nakışla yapılmış yuvarlak bir halka ile süslenmiş. Sırmalı.

Brocades : Brokar. Sırmalı kumaş. Sırma ile işlemek. Sırmalı ipek kumaş.

Brocading : Brokar. Sırma ile işlemek. Sırmalı kumaş. Sırmalı ipek kumaş.

Brocage : Komisyonculuk. Tellallık. Simsarlık.

Embrocation : Alkolle ovma. İlaçla ovma. Embrokasyon. Ovmakta kullanılan yağlı ilaç. Yağla ovma.

Embrocated : Yağlanarak nemlendirilmiş. Merhem veya losyon ile ovmak (genellikle tıbbi amaçlarla).

Fibrocarcinoma : Fibrokarsinom. Skiröz karsinom.

Fibrocartilage : Lifli kıkırdak. Sık telli bağ dokusu ile hiyalin kıkırdak arasında bir yapıya sahip olan, hücreler arası maddesinde paralel uzanan kalın kollagen telleri kapsayan, hücreleri bu teller arasında tek sıra halinde lakünler içinde bulunan, perikondriyumsuz, vücutta omurlar arası diskler ve ligamentlerin kemiklere bağlandığı yerlerde görülen bir kıkırdak dokusu tipi. fibröz kıkırdak. Telli kıkırdak. Fibrokartilaj.

Embrocations : Embrokasyon. Yağla ovma. İlaçla ovma. Ovmakta kullanılan yağlı ilaç. Alkolle ovma.

 

İngilizce Brocade Türkçe anlamı, Brocade eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brocade ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fabric : Bez. Çatı. Doku. Yapı. İnşa. Dokuma. İskele. Kumaş. Nesiç. Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur.

 

Inlaid : Kakmalı. Gömme. Kakma. Kakma işlenmiş.

Textile : Tekstil. Dokuma kumaş. Mensucat. Dokumacılık. Dokunmuş kumaş. Dokuma. Tekstil ürünü. Dokuma işleri.

Tissue : Bitki ve hayvan organlarını meydana getiren, aynı görevi yapmak üzere bir arada bulunan, benzer hücre topluluklarının hücreler arası maddeyle beraber oluşturdukları yapı. epitel, bağ, kas, sinir dokusu gibi. Bitki ve hayvan organlarını meydana getiren, aynı görevi yapmak üzere bir arada bulunan, ortak yapı ve işleve sahip hücreler grubunun oluşturdukları yapı. İnce kumaş. Dokuma. İnce kağıt. Doku. Tuvalet kağıdı. Bir tür ince ambalaj kağıdı. Kopya kağıdı.

Weave : Zikzak yaparak ilerlemek. Örme. Örmek. Önermek. Zikzak yapmak. Topu en yakınındaki arkadaşına aktaran oyuncunun, bu arkadaşı ile karşısındaki karşı takım savunma adamının arasından geçmesi ve davranışını birkaç kez yinelemesi. Sunmak. Bildirmek. Zikzak çizmek. Dokumak.

Cloth : Çaput. Örtü. Bez. Din adamlığı. Rahiplik. Bez örtü. Sofra örtüsü. Yelken. Kumaş. Cilt bezi.

Tinsel : Sahte parlaklık. Cicili bicili şey. İncik boncuk. Allı pullu. Pul. Cicili bicili. Gümüşi şeritler (kısa kesilmiş). Asılsız. Duvak teli.

Material : Gerekli. Madde. Kumaş. Maddeci. Bir iş yapmak için kullanılması gereken aygıt ya da özdek. Malzeme. Özdek. Maddesel. Maddi.

Brocade synonyms : brocades, brocading.

Brocade ingilizce tanımı, definition of Brocade

Brocade kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Also applied to other stuffs thus wrought and enriched. Silk stuff, woven with gold and silver threads, or ornamented with raised flowers, foliage, etc.