Brown bread türkçesi Brown bread nedir

  • Tam buğday ekmeği.
  • Koyu renkli çavdar ekmeği.
  • Siyah ekmek.
  • Ölü.
  • Kara ekmek.
  • Esmer ekmek.

Brown bread ingilizcede ne demek, Brown bread nerede nasıl kullanılır?

Brown : Kızartmak. Esmerleşmek. Karartmak. Kahverengi. Kararmak. Karamak. Usanmak. Esmerleştirmek. Kahverengileşmek. Kızarmak.

Bread : Yiyecek. Mangiz. Rızk. Para. Maişet. Mangır. Kazanç. Ekmek. Geçim. Nimet.

Brown adipose tissue : Esmer yağ dokusu. Kış uykusuna yatan hayvanlarda görülen, insanlarda doğumdan sonra çok sınırlı bazı bölgelerde bulunan, mitokondrilerindeki bol miktardaki sitokromlar sebebiyle renkli, çok sayıda lipit damlası içeren sıkı paketlenmiş hücreleriyle endokrin beze benzeyen doku. kışlama bezi, mültiloküler doku.

Brown algae : Kahverengi yosun.

Brown bear : Kahverengi ayı. Etçiller (carnivora) takımının, ayıgiller (ursidae) familyasından, 250 cm kadar uzunlukta, 8 cm kadar kuyruğu olan, esmer kahverengi karışık tüylü, iyi tırmanan ve yüzen, art ayakları üzerinde yürüyen, avrupa ve asya'da sık ormanlarda yaşayan bir tür. Kahverengi posta sahip ayı cinsi. Etçiller (carnivora) takımının, ayıgiller (ursidae) familyasından, suriye'de yaşayan, boz ayının bir ırkı olarak kabul edilen bir tür. Boz ayı. Bozayı. Suriye ayısı.

Brown betty : Puding.

 

İngilizce Brown bread Türkçe anlamı, Brown bread eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brown bread ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Casualty : Acil servis. Yaralı. Kaza. Şehit. Yaralı veya ölü. Kayıp. Kazazede. Zayiat. Arıza.

Whole wheat bread : Buğday ekmeği. Kepekli unlu ekmek. Kepekli buğday ekmeği. Kepekli undan yapılmış ekmek. Kepekli ekmek.

Corpse : Kadavra. Mevta. Cenaze. Ceset. Naaş. Morto.

At rest : Hareketsiz.

Dead : Ölü (renk). Gerilimsiz. Işığı öldürme. Acımasız. Işığı hızla söndürme eylemi. Ölü zaman. Işığı öldürmek. Unutulmuş. Uyuşuk.

Dead duck : Değersiz. Başı dertte. Faydasız bir şey. Umutsuz vaka.

Deader : Acımasız. Sönmüş. Çok. Çıkmaz. Dermansız. Cansız. Bozuk. Donuk. Ölmüş. Daha solgun.

Black bread : Koyu çavdar ekmeği. Çavdar ekmeği.

Cadavers : Ceset. Kadavra.

Carcases : Gövde. Enkaz (gemi vb). Ceset. Kadavra. İskelet. Bina iskeleti. Leş. Cife. Vücut.

Brown bread synonyms : cadaver, wholewheat bread, carcasses, carcass, as dead as a doornail, corpses, dead meat, carcase.