Dead türkçesi Dead nedir

  • Çıkmaz.
  • Ölü (renk).
  • Gerilimsiz.
  • Cansız.
  • Işığı hızla azaltarak söndürme.
  • Işığı öldürme.
  • Işığı öldürmek.
  • Çok.
  • Sönük.
  • Acımasız.
  • Işığı hızla söndürme eylemi.
  • Unutulmuş.
  • Tiyatro alanında kullanılır.
  • Ölü zaman.
  • Uyuşuk.
  • Ölü.

Dead ile ilgili cümleler

English: "Was there a dead body in the room?" "No, there was no body there."
Turkish: "Odada bir ceset var mıydı?" "Hayır, orada hiç ceset yoktu"

English: "That shan't happen again," Fortunatus said to himself, and they started to ride at each other again. This time, Fortunatus's spear met his foe so powerfully that he flew from his horse like a ball and lay dead on the earth.
Turkish: " O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.

English: A bear will not touch a dead body.
Turkish: Bir ayı bir cesede dokunmaz.

English: A child whose parents are dead is called an orphan.
Turkish: Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.

English: A dead deer being pecked by vultures, remains partly eaten by other animals, that sort of rotten meat is called 'carrion'.
Turkish: Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir.

 

Dead ingilizcede ne demek, Dead nerede nasıl kullanılır?

Dead account : Hareketsiz hesap. İşleyebilirliğini yitirmiş sayışım. Ölü hesap. Ölü sayışım.

Dead ahead : Dosdoğru.

Dead air : Yayın sırasında sesin kesilmesi.

Dead alive : Sıkıcı. Ruhsuz.

Dead and alive : Ölü gibi.

Dead angle : Ölü açı.

Dead as a dodo : Tarihe karışmış. Ölmüş.

Dead and gone : Ölüp gitmiş. Çoktan ölmüş. Rahmetli olmuş.

Dead as a doornail : Tamamen ölmüş. Tam anlamıyla ölü.

Dead and done for : Ölüp gitmiş. Ölmüş. Ölüme mahkum. Sonlanmış.

İngilizce Dead Türkçe anlamı, Dead eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dead ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dronish : Asalak gibi. Tembel. Miskin.

Brutal : Sert. Nezaketsiz. Vahşi. Hayvanca. Zalim. Yabani. Yontulmamış. Şiddetli. Gaddar.

A world of : Bir hayli. Pek çok. Dünya kadar.

Confiscatory : Haydut gibi. İnsafsız. El koyar gibi. Müsadere ile ilgili.

Deadest : Ölmüş. Donuk. En solgun. Sönmüş. Keskin. Kullanılmayan. Dermansız.

Deadpans : Anlamsız. Duygusuz. İfadesiz. Ölü gibi. İfadesiz bir şekilde söylemek veya yapmak. Ruhsuz.

At rest : Hareketsiz.

Actor manager : Aktör yönetmen. Aynı zamanda tiyatroyu yöneten oyuncu için kullanılan terim. Bir oyuncunun aynı zamanda bir tiyatroyu yönetmesiyle aldığı ad. bizde özel ve ödenekli tiyatrolarda böyledir. Oyuncu yönetici. Oyuncular topluluğunu temsil eden oyuncu. Oyuncu-yönetmen. Toplulukbaşı.

Asleep : Tembel. Hissiz. Uyuyan. Uyurken. Duygusuz. Uyumakta. Uyuşmuş. Uykuda.

 

Alley theme : Çözüm yolu olmayan, sonucu kimseyi doyurmayan oyun konusu. Çıkmaz konu. Sonucu kimseyi doyurmayan ve çözüm yolu inandırıcı olmayan oyun konusu.

Dead synonyms : brain dead, d.o.a., exsanguinous, pulseless, dead soul, dead person, acting manager, abstractionism, as hard as nails, defunct, departed, extinct, barbaric, anaemic, dims, adaptability, anemic, abounding, acrobacy, affluent, apathetic, deep mire, dopey, cut throat, idle time, amateur theater, conundrum, abiotrophic, slain, bowelless, cutthroat, living, deathly.

Dead zıt anlamlı kelimeler, Dead kelime anlamı

Alive : Yaşayan. Zinde. Diri. Hareketli. Haberdar. Diri diri. Yaşam dolu. Uyanık. Hayat dolu. Sağ.

Living : Geçim yolu. Geçinmek. Yaşantı. Hayat. Kullanılan. Sağ. Oturma. Geçim. Yaşam tarzı.

Dead ingilizce tanımı, definition of Dead

Dead kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Completely. To the last degree. To deaden. Wholly. As, the dead of winter. Said of a conductor in a dynamo or motor, also of a telegraph wire which has no instrument attached and, therefore, is not in use. To lose life or force. Deprived of life. To make dead. Opposed to alive and living. To deprive of life, force, or vigor. As, a dead tree. Carrying no current, or producing no useful effect. A dead man. To a degree resembling death. The period of profoundest repose, inertness, or gloom. To die. Reduced to that state of a being in which the organs of motion and life have irrevocably ceased to perform their functions. The most quiet or deathlike time.