Burjuva edebiyatı nedir, Burjuva edebiyatı ne demek

Burjuva edebiyatı; bir edebiyat terimidir.

  • Orta sınıf halk kesimine hitap eden edebiyat

Burjuva edebiyatı anlamı, kısaca tanımı:

Burjuva : Orta sınıftan olan, kent soylu. Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan.

Edebiyat : İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın, gökçe yazın. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür.

Orta : Ne uzun ne kısa, midi. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. İyi ile kötü arasındaki durum. Ne büyük ne küçük, midi. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Yeniçeri Ocağında tabur. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Orantı. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş.

 

Sınıf : Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü. Derslik. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler. Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri.

Halk : Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu. Yaratma. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk.

Kesim : Bölüm, parça, kısım, sektör. Boy bos, endam. Kesme işi. Pazarlık, anlaşma. Kesme zamanı. İşaretlenmiş belli yer. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason. Bölge. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa.

Hitap : Sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme.