Came to an agreement türkçesi Came to an agreement nedir

  • Anlaşmaya varma.
  • Tüm taraflar genel bir konsensüse ulaştı.
  • Tüm tarafların razı olması.

Came to an agreement ile ilgili cümleler

English: We came to an agreement on a price.
Turkish: Biz bir fiyat üzerinde bir anlaşmaya vardık.

English: Everybody came to an agreement.
Turkish: Herkes bir anlaşmaya vardı.

Came to an agreement ingilizcede ne demek, Came to an agreement nerede nasıl kullanılır?

Came : Cam parçalarını vitray pencere şeklinde biçimlendirerek birarada tutmak için kullanılan ince kurşun bant (ayrıca ribbon (pervaz, kurdela) diye adlandırılan). Kurşun pencere çerçevesi. Hamur.

To : Ya. Kadar. -e kadar. İle. -mek -mak (mastar). E. Arasında. Oranla. Kala. Göre.

An : (herhangi) bir. Bir (ünlülerden önce). Bir. Anabatik rüzgar. Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık.

Agreement : Mukavele. Sözleşme. Uygun bulma. Karşıtlar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması yoluyla birlik sağlama. uygulanacak işlerde tartışma yoluyla bir bütünlük ve birliğe varma. İtilafname. Uzlaşma. İttifak. Uyma. İtilaf. Kabul etme.

Came to an end : Tamamlanma. Bitirilme. Sonuna gelme. Sonlanma.

Came to his knowledge : Bilgilendirildi. İlgisine sunuldu. Dikkatini çekti. Konu hakkında bilgilendirildi.

 

Came to his aid : Onu kurtarma. Ona yardım etme. Yardımına gelme.

Came to be known as : - olarak tanınıyor olma. -'ın lakabı verilmiş olma.

Come to an agreement : Anlaşmak. Mutabakata varmak. Anlaşmaya varmak. Uzlaşmaya varma. Görüş birliğine varmak. Mutabık kalmak. Uyuşmak. Mutabakata ulaşmak. Uzlaşmak.

İngilizce Came to an agreement Türkçe anlamı, Came to an agreement eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Came to an agreement ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Negotiations : Aşma. Müzakere. Ciro etme. Paraya çevirme. Tarifeler. Görüşmeler. Görüşme. Taviz değişimi konusunda hükümetlerarası pazarlık.

Negotiation : Ciro etme (çek veya bono). Paraya çevirme. Zor bir durumu atlatma. Görüşme. Kırdırma (senet). Aşma. Uzlaşma. Müzakere.

Compromise : Şerefine gölge düşürmek. Bilgisayar, sosyoloji alanlarında kullanılır. Karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak. Anlaşmaya varmak. Ödünleşmek. Şerefini tehlikeye atmak. Taviz. Uzlaşma. Riske atmak.