Canlanmak nedir, Canlanmak ne demek

"Canlanmak" ile ilgili cümleler

  • "Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı." - P. Safa
  • "Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri" - N. H. Onan
  • "Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı." - P. Safa

Canlanmak kısaca anlamı, tanımı:

Canlanma : Canlanmak işi.

Artmak : Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak. Çoğalmak. Büyük heybe. Değeri yükselmek, fazlalaşmak.

Diri : Güçlü, zinde. Solmamış, pörsümemiş. Gereği kadar pişmemiş. Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

Gelme : Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmek işi. Yetişme. Gelmiş olan.

Depreşmek : Nüks etmek.

Geçmiş : Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi. Zaman bakımından geride kalmış, esbak. Çürümeye yüz tutmuş. Geçme işini yapmış. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları. Arkada kalan hayat.

 

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Gücü : Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.

Gelmek : Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. Sonuç çıkmak. Uymak. Türemek. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kazanılmak, sağlanılmak. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Uygun düşmek. Herhangi bir sırada bulunmak. Akmak. İzlemek, takip etmek. Kadar olmak. Görünmek, sanılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. İsabet etmek. Olmak, -e uğramak. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Dayanmak, tahammül etmek. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Belli bir süre dolmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Mal olmak. Getirmek. Ulaşmak, varmak. Ortaya çıkmak, doğmak. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Çıkmak, yönelmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Belli bir zamana ulaşmak. Biriyle birlikte gitmek. Düşmek, rast gelmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek.

 

Hareketlilik : Hareketli olma durumu, devingenlik.

Kazanmak : Edinmek, sahip olmak. Kendinden yana çekmek. Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek. Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak. Tutulmak, yakalanmak. Kazanç sağlamak. Yenmek, galip gelmek. Çıkmak, isabet etmek.

Diğer dillerde Canlanmak anlamı nedir?

İngilizce'de Canlanmak ne demek? : v. brighten, come to life, liven up, liven, revive, freshen, refresh, brighten up, rouse, bestir oneself, buck up, kindle, perk, perk oneself, perk oneself up, perk up, quicken, rouse oneself, rouse up, stir, wake, wake up

Fransızca'da Canlanmak : s'animer, revivre, se remonter

Almanca'da Canlanmak : v. auferstehen, aufleben

Rusça'da Canlanmak : v. оживать, воскресать, возрождаться, приободряться, ожить, воскреснуть, возродиться, приободриться