Claw türkçesi Claw nedir

  • Tırmalamak (kedi vb).
  • Cırmalamak (kedi vb).
  • Alıcı ve göstericide filmin aralı devinimine bağlı olarak çalışan, filmdeki deliklere girerek ya filmin pencere önünde düzgün durmasını ya da aralı devinim düzeneğine bağlı olarak bir resim boyu ilerlemesini sağlayan madenden çıkıntılar. (buna göre tutucu ve yürütücü tırnak çeşitleri vardır.).
  • Pençe vurmak.
  • Yırtmak.
  • Pençe atmak.
  • El uzatmak.
  • Tırnak.
  • Tırnaklamak.
  • Eklem bacaklı hayvanlarda, birinci yürüme bacağının ucunda bulunan, savunma ve saldırmada kullanılan kıskaç biçimi bir yapı.
  • Tırmalamak.
  • Kıskaç.
  • Biyoloji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Pençe.
  • Kapışmak.
  • Çekmek (zorlukla).
  • El atmak.
  • Makas.
  • Pençelemek.
  • Sağım pençesi.

Claw ile ilgili cümleler

English: The cat dug its claws into my hand.
Turkish: Kedi patilerini elime geçirdi.

English: Its sharp claws began to open and close, open and close.
Turkish: Onun keskin pençeleri açılıp kapanmaya, açılıp kapanmaya başladı.

English: Jale’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
Turkish: Jale'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

 

English: He is hiding his claws.
Turkish: O pençelerini saklıyor.

English: "Thank you for clawing me," Taninna told her cat.
Turkish: Taninna kedisine "Beni tırmaladığın için teşekkür ederim" dedi.

Claw ingilizcede ne demek, Claw nerede nasıl kullanılır?

Claw back : Kaptırmamak. (parasını) kaptırmamak. Dolaylı yollardan geri almak. Geri almak.

Claw bar : Sivri uçlu demirleri çekmesi için bir kıvrımla bir ucunda tırmık olan kazayağı. Çatal kıskaç. Domuz tırnağı manivela. Sökü manivelası.

Claw bunch : Pençe demet. Süt sağım makinesinde, dört meme başına takılan sağım başlıkları va hortumlarıyla birlikte süt pençesini içine alan grup.

Claw clutch : Kurt ağızlı kavrama. Tırnaklı kavrama. Kurtağızlı kavrama.

Claw coat : Frak.

Claw off shore : Volta yaparak karadan kurtulmak.

Bear claw : Pençeli. Ayı pençesi. Ladin gibi bazı ağaç türlerinden elde edilen, üzerinde bir ayı tarafından pençelenmişçesine figürler bulunan kereste.

Spring claw hook : Pençe. Hareketli köprüye sahip gitarlarda bulunan; üzerinde bulunan kancalar yardımıyla bir tarafından köprü yaylarını tutan, diğer taraftan ise gövdeye iki uzun vida ile tutturulmuş ve bu vidalar yoluyla köprü konumunun ayarlanmasına olanak sağlayan metal nesne.

Bending claw : Kıskaç.

Claw test : İlaçların ağrı kesici etkilerini incelemek amacıyla, deney hayvanlarında ağrı meydana getirmek için sıçanların ayak tabanına (pençesine) karagenin enjekte edilmesi biçiminde yapılan bir deney. Pençe testi.

İngilizce Claw Türkçe anlamı, Claw eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Claw ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Talons : Pençe (kuş). Kağıtlar dağıtıldıktan sonra kalan kartlar. Kilit anahtar yatağı.

Fall out : Tartışmak. Araları açılmak. Dökülmek. Bozuşmak. Kavga etmek. Dışarıya çıkmak. Eksilmek. Çatışmak. Ortaya çıkmak.

Cobble : Kabaca birleştirmek. Taşla kaplamak. Tamir etmek ayakkabı. Kaba çakıl. Arnavut kaldırım taşı. Taş döşemek. Yassı çakıl. Tamir etmek (ayakkabı). Kaldırım taşı.

Nail puller : Çivi sökeceği. Nal çivilerini çekmeye yarayan aygıt. Çivisöker. Tırnak kerpeteni. Çivi sökme manivelası. Kerpeten.

Lancinate : Bıçaklamak. Koparmak. Yarmak. Delmek. Delik açmak.

Clamps : Kenet. Mengene. Kelepçe. Yığın. Küme. Ambar (yeraltı).

Leaf spring : Yaprak makas. Düz yay. Yaprak yay. Yapraklı yay. Yassı ve uzun yay.

Claws : Tırmıklar.

Pronging : Sivri uçlu alet. Sivri uç. Çatal saplamak (toprak). Çatal dişi. Çatal. Çatal batırmak (toprak). Çatal ucu. Yaba. Toprağı çatalla delmek.

Fall foul : Kavga etmek. Çarpışmak (gemilerin). Atışmak. Çatışmak. Tartışmanın içine düşmek. Çarpışmak (gemi). Başı belaya girmek. Zıt düşmek. Kavgaya karışmak. Anlaşamamak.

Claw synonyms : horny structure, aid, pawing, chela, competes, scramble, teeth, clutch, laminated leaf spring, mangle, a pair of scissors, recriminate, appendage, fingernails, crustacean, scrabble, cobbling, bear claw, lay hands on, prong, nail, pounced, cam, quarrel, hoofing, laid hands on, talon, seise, soling, irritate, maul, combination sleep coint, nipper.

Claw zıt anlamlı kelimeler, Claw kelime anlamı

Unformed : Yaratılmamış. Biçimlendirilmemiş. Gelişmemiş. Şekillenmemiş. Oluşmamış. Şekilsiz. Biçimsiz. Biçimlenmemiş.

Claw ingilizce tanımı, definition of Claw

Claw kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To pull, tear, or scratch with, or as with, claws or nails. To scrape, scratch, or dig with a claw, or with the hand as a claw. A sharp, hooked nail, as of a beast or bird.