Clutch at straws türkçesi Clutch at straws nedir

  • Uçan kuştan medet ummak.
  • Her yola başvurmak.
  • Her yolu denemek.
  • Olmayacak duaya amin demek.
  • Her çareye başvurmak.
  • Boşa çabalamak.
  • Denize düşüp yılana sarılmak.

Clutch at straws ingilizcede ne demek, Clutch at straws nerede nasıl kullanılır?

Clutch : Bir yüklemede kuluçkaya konulan yumurtalar. bir kezde kuluçkadan çıkan yumurtalar. Sıkıca tutmak. Sarmak. Tutma. Motorla itici tekerlekleri birbirine bağlayıp ayırabilen dingil bağlantı aygıtı. Yapışmak. Klaç. Debriyaj. Güç. Kavramayı boşaltarak güç iletimini kesme işlemi.

At : De. Bir hareketin hedefini gösterir. Bir yeri belirtmek için kullanılır. Nezdinde. Bir miktarı göstermek için kullanılır. E. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Ye. Ya. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır.

Straws : Pipet. Saman. Hasır şapka. Saman çöpü. Hasır işi. Hasır. Önemsiz şey. Çöp. Kamış.

Clutch at : Tutunmak. Yakalamak. - yakalamak. - kapmaya çalışmak. Yakalamaya çalışmak.

Clutch at a straw : Umutsuzca birşeyleri başarmayı denemek. Deli gibi diğer seçenekleri araştırmak.

Grasp at straws : Uçan kuştan medet ummak. Her yola başvurmak. Her yolu denemek. Her çareye başvurmak.

İngilizce Clutch at straws Türkçe anlamı, Clutch at straws eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clutch at straws ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Leave no stone unturned : Çalınmadık kapı bırakmamak. Her yeri aramak. Çok dikkatli aramak. Altını üstüne getirmek. Tamamıyla ve kapsamlı bir biçimde bakmak ve aramak. Didik didik aramak. Her yere bakmak. Her şeyi denemek. Bir görevi yerine getirmek için elinden geleni yapmak. Elinden gelen her şeyi yapmak.

Use every trick in the book : Her yolu veya yöntemi denemek.

Go all out : Bütün gücünü kullanmak. Tüm yolları denemek. Elinden geleni yapmak. Canını dişine takmak. Elden gelen her şeyi yapmak.

Move heaven and earth : Elinden geleni yapmak. Dünyayı yerinden oynatmak. Tüm çabasını harcamak. Elinden gelen her şeyi yapmak. Çırpınmak. Çalmadık kapı bırakmamak. Kendini paralamak. Mümkün olan her şeyi yapmak.

Jockey for : Elde etmeye çalışmak. Gayret etmek.

Strain every nerve : Tüm gücüyle çabalamak. Yırtınmak. Paralanmak. Büyük bir çaba göstermek. Çalmadık kapı bırakmamak. Tüm şartları zorlamak. Elinden geleni yapmak.

Strain every nerves : Tüm gücüyle çabalamak. Paralanmak. Yırtınmak. Elinden geleni yapmak. Tüm şartları zorlamak. Büyük bir çaba göstermek. Çalmadık kapı bırakmamak.

Clutch at straws synonyms : grasp at straws, explore every avenue.