Coasting traffic türkçesi Coasting traffic nedir

  • Kabotaj.
  • Gümrük alanında kullanılır.
  • Bir ülkenin limanları arasında kendi deniz araçlarının işlemesi (küçük kabotaj). deniz araçlarının, o ülke limanları ile dış limanlar arasında işlemesi (büyük kabotaj).

Coasting traffic ingilizcede ne demek, Coasting traffic nerede nasıl kullanılır?

Coasting : Taşıtın motoru vites kutusundan ayrılmış durumda iken sürülmesi. Kıyı seyri. Seyrüsefer. Yokuş aşağı koyverme. Kızakla kayma. Kabotaj. Yavaşlatma.

Traffic : Ticaret. Tecim alışverişleri. Dolaşım. (yasadışı) ticaret yapmak. Trafik. Ticareti yapmak. İş yapmak. Yolculuk etmek. Karanlık işler yapmak.

Coasting trade : Sahil ticareti. Kabotaj ticareti. Kabotaj. Yakın yerler arasında vapur işletme. bir malı yabancı bir ülkeden geçirerek hangi yol ile olursa olsun bir ülkenin bir noktasından bir diğerine gönderme. bir devletin kendi kıyılarında, kendi yurttaşlarına özellikle kendi bayrağını taşıyan gemilere tanıdığı tecim ayrıcalığı.

Coasting vessel : Kıyı teknesi. Sahil gemisi.

Coastings : Yavaşlatma. Kızakla kayma. Taşıtın motoru vites kutusundan ayrılmış durumda iken sürülmesi. Kıyı seyri. Seyrüsefer. Kabotaj. Yokuş aşağı koyverme.

Access traffic : Erişim trafiği.

İngilizce Coasting traffic Türkçe anlamı, Coasting traffic eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Coasting traffic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Coastings : Yavaşlatma. Kızakla kayma. Kıyı seyri. Yokuş aşağı koyverme. Taşıtın motoru vites kutusundan ayrılmış durumda iken sürülmesi. Seyrüsefer.

Bound item : Bağlı mal. Uluslararası antlaşmalarla başka bir ülkeye verilen ödün sonucu, gümrük vergisine bağlanmış olan mal.

Boarding and search of aircrafth : Yabancı ülkelerden gelen ya da yabancı ülkelere giden hava taşıtlarının, gümrük ilgililerince belge ve kayıtlarının görülüp incelenmesi. Hava taşıtları deneti.

Coasting trade : Yakın yerler arasında vapur işletme. bir malı yabancı bir ülkeden geçirerek hangi yol ile olursa olsun bir ülkenin bir noktasından bir diğerine gönderme. bir devletin kendi kıyılarında, kendi yurttaşlarına özellikle kendi bayrağını taşıyan gemilere tanıdığı tecim ayrıcalığı. Sahil ticareti. Kabotaj ticareti.

Cabotage : Karasularında denizcilik yapma hakkı. Aynı egemen devletin toprakları arasında hava yolculuğu. Bir ülkenin limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkına ilişkin resmi düzenlemeler. Karasularında deniz taşımacılığı yapma hakkı. Ülke sahilleri.

Concession rate : Bir ülkenin başka bir ülkeyle yaptığı iki yanlı bir antlaşma ile belli edilen gümrük vergisi düzeyi. Ödünlü vergi oranı.

Composite duties : Gümrük bildirmeliğinde yer alan belli bir maldan, hem ölçü hem de değer yönünden alınan vergi. Karma vergi.

Clearance through customs : Gümrük işlemlerini yaptırıp bitirerek, malları yurda sokma ya da yurttan çıkarma. Gümrükleme.

 

Autonomous rate of duty : Yasal vergi oranı. Gümrük bildirmeliğine, yasa ile ya da onun verdiği yetkiye dayanılarak hükümetçe konulmuş olan ve o ülkece tek yönlü değiştirilebilen vergiler.

Coasting traffic synonyms : coastwise shipping, coastal, ad valorem duties, coasting, boarding and search of ships, brussels nomenclature, ad valorem basis, commin external tariff, coastwise, clearence for home use, approved routes, aircraft cargo manifeste, ceiling bond, coastal navigation.