Colored türkçesi Colored nedir

Colored ile ilgili cümleler

English: Meg colored the picture.
Turkish: Meg resmi boyadı.

English: Ali likes to wear brightly colored orange pants.
Turkish: Ali parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.

English: His story is highly colored.
Turkish: Onun hikayesi oldukça renkli.

English: I need colored pencils.
Turkish: Renkli kalemlere ihtiyacım var.

English: An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
Turkish: Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.

Colored ingilizcede ne demek, Colored nerede nasıl kullanılır?

Colored film : Elle boyanan filmin durumu. Boyanmış film. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Colored filter : Renkli camdan ya da arasına jelatin konularak yapıştırılmış iki camdan oluşan, izgedeki bazı ışıkları soğurup bazılarını bırakan, alıcının merceği önüne takılarak görüntünün renk tonlarını değiştirmeye yarayan araç. seslendirmede, okumada, yayında bazı yinelenim kuşaklarını zayıflatan, istenilen yinelenimler ile istenmeyenleri birbirinden ayıran devre. Süzgeç. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

 

Colored man : Renkli adam. Siyah kişi (aşağılayıcı).

Colored noise : Renkli gürültü.

Colored pencil : Renkli kalem.

Dark colored : Esmer.

Fawn colored : Açık kahverengi.

Colored print : Renkli baskı.

Colored person : Siyah kişi (aşağılayıcı). Renkli kişi.

Flesh colored : Ten rengi.

İngilizce Colored Türkçe anlamı, Colored eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Colored ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Colors : Üniforma. Bayrak. Sancak. Forma. Simgesel giysi (okul veya takım). Renkliler. Şapka. Renkler. Takı.

Negro : Fellah. Siyah.

Coons : Kurnaz. Rakun.

Polychromatic : Çokrenkli. Çok renkli. Polikromatik.

Interesteds : Meraklı. İlgililer. İlgili. Hissedar. Alakadar. Alakalı. Şerik. Çıkarcı.

Colouration : Renkleri düzenleme (ayrıca coloration). Renklenme. Renklendirme. Boyanma. Kolorasyon.

Primed : Astarlanmış. Tulumbaya su koymak. Astar sürmek. Astarlı. İçirip sarhoş etmek. Söylemesi gerekeni öğretmek. İşlemden geçirilmiş. Ağızotu koymak (tüfek).

Catchy : Cazip. Akılda kalıcı. Hoş. Akılda kolay kalan. Çekici. Hileli. Alımlı. Hoş ve kolaylıkla akılda kalan. Kolayca akılda kalan.

Paintier : Fazla boyalı.

Cammed : Kaypak. Hilebaz. Dönek. Dürüst olmayan. Dolambaçlı.

Colored synonyms : gold colored, chestnut colored, tawny colored, monochromous, creamy colored, flame colored, multi colored, creamy white, gold coloured, lead colored, purple flowered, non white, brightly colored, chocolate coloured, violet colored, pastel colored, buff coloured, monochromic, multi coloured, multi color, liver colored, neutral coloured, metallic coloured, violet flowered, garnet colored, metal coloured, red flowered, brightly coloured, pale hued, blue flowered, honey coloured, dusky coloured, violet coloured.

 

Colored zıt anlamlı kelimeler, Colored kelime anlamı

White : Solgun. Gözün beyaz kısmı. Soluk benizli. Beyaz. Göz akı. Yumurta akı. Beyaz ırktan olan. Sütlü kavhe.

Uncolored : Tarafsız. Boyasız. Renksiz. Boyanmamış.

Colorlessness : Renksizlik. Rengi olmama niteliği. Akromatizm. Renksemezlik.

Colored ingilizce tanımı, definition of Colored

Colored kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Tinged. Painted. Stained. Dyed. Having color.