Come into focus türkçesi Come into focus nedir

  • Açık ve belirgin olmak.
  • Görüş açısına gelmek.
  • Belirginleşmek.
  • Odağa girmek.
  • Anlaşılır olmak.

Come into focus ingilizcede ne demek, Come into focus nerede nasıl kullanılır?

Into : İçine. İçeriye. -in içine. -e. Şekline. Haline. Ye. -a. E. Biçimine.

Focus : Odaklama. Seçikleştirmek amacıyla görüntüyü odak noktasına düşürmek için alıcı merceğinde yapılan düzeltme. Fokus yapmak. Odak noktası. İlgi odağı. Ayar etmek. Merkez çekit. Merkez. Odak. Bir noktada toplamak.

Come into : Katılmak. (miras) konmak. Miras almak. Konmak (mirasa). Mirasa konmak. Miras olarak almak. Mirasa konuvermek. Elde etmek. Konuvermek. Başlamak.

Come into a fortune : Servete konmak. (miras ile) servete konmak. (miras ile) paraya konmak.

Come into being : Oluşmak. Vücut bulmak. Var olmak. Var olmaya başlamak.

Come into force : Yürürlülüğe girmek. Yürürlüğe girmek. Yürürlük kazanmak.

Come into office : Göreve başlamak.

Come into contact : Temas etmek.

Come into flower : Çiçeklenmek. Çiçek açmak.

Come into collision with : Çatışmaya girmek. İle çarpışmak. Çatışmak. (araba) çarpışmak. Çarpışmak.

İngilizce Come into focus Türkçe anlamı, Come into focus eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Come into focus ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Jell : Pelteleşmek. Pelteleştirmek. Jöle yapmak. Peltekleşmek. Pelte. Jöle olmak. Katılaşmak. Tutmak. Biçime girmek.

Crystallizes : Tebellür etmek. Kristalize etmek. Açıklığa kavuşturmak. Belirginleştirmek. Aydınlatmak. Billurlaşmak. Aydınlığa kavuşturmak. Kristalleştirmek. Işık tutmak. Billurlaştırmak.

Become clear : Durulmak. Berraklaşmak. Anlaşılır bir hal almak. Netlik kazanmak. Aydınlanmak. Belirmek. Tebarüz etmek. Belli olmak.

Came home : Dönmek. Kavramak.

Make sense : Anlaşılmak. Akla uygun gelmek. Bir anlama gelmek. Mantıklı gelmek. Anlamlı gelmek. Mantıklı olmak. Anlamlı olmak. Anlam ifade etmek. Anlamı olmak.

Crystallizing : Kristalize etmek. Kristalleştirme. Billurlaştırmak. Belirginleştirmek. Kristalleşmek. Billurlaşmak. Billurlaştırma.

Go without saying : Belli olmak. Söylemeye lüzum olmamak. Aşikar olmak.

Come home : Kavramak. Eve dönmek. Dönmek.

Crystallize : Aydınlatmak. Belirginleştirmek. Işık tutmak. Billurlaşmak. Kristalleştirmek. Tebellür etmek. Aydınlığa kavuşturmak. Açıklığa kavuşturmak. Kristalleşmek.

Clarify : Arıtmak. Açıklamak. Aydınlatmak. Açıklanmak. Aydınlanmak. Açıklık getirmek.