Compulsives türkçesi Compulsives nedir

Compulsives ingilizcede ne demek, Compulsives nerede nasıl kullanılır?

Compulsive rule : Buyurucu kurallar.

Obsessive compulsive : Saplantı nevrozunun neden olduğu. Obsesif kompulsif. Saplantı nevrozu ile ilgili.

Compulsive : Kompulsif. Zorunlu. Dürtüyle yapılan. Dürtü etkisiyle yapılan. Mecburi. Kompülsif. Cebri. Zorlayıcı. Zorlantılı.

Compulsively : Dürtü etkisiyle. Zorlayıcı olarak.

Compulsiveness : Tutkudan doğma durumu. Düşünceler ve dürtülerle kontrol edilme niteliği. Zorlayıcılık. Dürtü etkisiyle yapılan bir şey.

Compulsorily : Mecburen. Zorla. Mecburiyetten. Zorunlu olarak.

Under compulsion : Zorla. Baskı altında.

Compulsions : İcbar. Zor. Zorlanma. Baskı. Yükümlülük. Mecburiyet. Cebir. Dürtü. Güç kullanma. Zorunluluk.

Compulsory attendance : Mecburi hazır bulunma. Devam mecburiyeti. Devam zorunluluğu. Gerekli katılım.

Compulsory auction : Cebri satış. Zorunlu satış.

İngilizce Compulsives Türkçe anlamı, Compulsives eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Compulsives ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Essential : Önemli. Asıl gerekli şey. Esas özellik. Başlıca. Esaslı. Şart. Köklü. Öz. Asıl.

 

Flasher : Çakar söner. Işıkçakar. Kuzey dakota eyaletinde şehir. Parlayıp sönen sinyal ışığı. Flaşör. Işıldak. Sinyali açma (ör. bir arabada). İşaret lambası. Toplum içinde cinsel yerlerini açan kimse. Teşhirci.

Coercible : Tazyik edilebilir. Zorlanabilir. İcbarı mümkün.

Coercive : Manyetik alanı sıfırlayıcı. Zora başvurma. Zorlayan. Gidergen. Mücbir. Zorla yapılan.

De rigueur : Öngörülen. Görgü gereği.

Affined : Bağlı. Yakın ilişkili. Mecbur. Yakın ilişkili veya bağlı.

Somebody : Bazısı. Önemli kimse. Biri. Birisi. Kimse. Kimisi. Şahsiyet. Önemli birisi. Bir kimse.

Imperious : Buyurucu. Hükmeden. Mütehakkim. Zorba. Müstebit. Kaçınılmaz. Amirane. Otoriter. Çaresiz.

Individual : Tekil. Ferdi. Şahsi. Bireysel. Kişi. Tek kişilik. Bir grup canlının yapı ve görevleri bakımından tek bir varlık olan tek bir organizması; tür meydana getiren ve çiftleşebilen organizmaların her biri. fert. Başlıbaşına. Belirli bir tür içinde kimi özellikleriyle öbürlerinden ayrılan ve bölünmez bir bütünlüğü olan varlık. 2-bir toplumu oluşturan birimlere verilen ad. Zat.

Exerted pressure : Uygulanan baskı. Baskı uygulayan. Acil bir istek veya talepte bulunan.

Compulsives synonyms : control freak, forced, mortal, compulsory, compellers, perfectionist, enforced, neurotic, exigent, apodictic, farfetched, exhibitionist, compulsive, forcible, compeller, coerced, person, insistent, force majeure, extorsive, imperative, soul, workaholic, someone, bound to, compelling, enforcedly, impeditive, derigueur, exerting pressure, bounden, drastic, by force.

Compulsives zıt anlamlı kelimeler, Compulsives kelime anlamı

Unambitious : Girişken olmayan. Hırslı olmayan. Hırsı olmayan. Tutkulu olmayan.

Compulsives antonyms : unneurotic.