Coves türkçesi Coves nedir

Coves ingilizcede ne demek, Coves nerede nasıl kullanılır?

Alcoves : Cumba. Yataklık. Niş (duvarda bulunan). Kameriye. Hücre. Hücre gibi ve kapısız ufak oda. Yüklük. Oyuk. Çardak. Kayalar arasında nehir çukuru.

Cove : Kovuk. Barınak. Ahbap. Kovuk oymak. Kemer oluşturmak. Koyak. Körfez. Koy. Kemer. Kovuk haline getirmek.

Coved : Kemerli. Çukur. Kemer ile inşa edilmiş.

Covelline : Kovelin. Bakır mavisi. Kovelit. Kovellin.

Coven : Cadılar meclisi. Cadılar toplantısı.

Covenant : Vaat etmek. Sözleşme yapmak. Anlaşma. Akdetmek. Anlaşmak. Sözleşme. Uzlaşmak. Tüzük. Söz vermek. Vadetmek.

Covenanters : Sözleşme yapan kimse. Yazılı taahhütte bulunan kimse.

Covenanted employee : Sözleşmeli çalışan.

Covenanted : Sözleşmeli.

Covenanter : Yazılı taahhütte bulunan kimse. Sözleşme yapan kimse.

İngilizce Coves Türkçe anlamı, Coves eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coves ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Funk hole : Yamaca veya yere kazılan sığınak. Güvenli yer. Siper. Hendeğe kazılan askerlerin saklanabildikleri veya uyuyabildikleri alan.

Companion : Arkadaş. Yoldaş. Diğer parça. Eşlik etmek. Bakıcı. Bir çiftyıldızın kütle bakımından küçük olan bileşeni. Refakat etmek. Kavalye. Kılavuz.

 

Block out : Üzerinde oynamak (fotoğraf vb). Girmesini engellemek. Doldurma. Akıldan çıkarmak. Kötü bir olayı zihinden uzaklaştırmak. Zihinden uzaklaştırmak. Görmezden gelmek. Bloke etmek. Taslak yapmak.

Inlet : Kakılmış şey. Küçük körfez. Koymak. Methal. Giriş ağzı. Giriş noktası. Giriş yeri. Giriş.

Harbourage : Liman resmi. Melce. Liman vergisi. Gemiler için barınak. Korunan yer.

Aluminise : Alüminyum ile kaplamak (ayrıca aluminize). Alüminyum ile kaplamak. Alüminyum ile işlemek. Alüminyumlamak.

Cincture : Pervaz. Sarmak. Dolamak. Kuşak. Kuşatmak. Çevrelemek. Kuşak dolamak.

Cloak : Yelek. Paravana. Manto. Saklamak. Örtbas etmek. Gocuk. Palto. Pelerin. Örtü. Paravan.

Cestus : Korse. Kuşak.

Havens : Liman.

Coves synonyms : plaster over, live up to, plank over, beplaster, mound over, cocker, wallpaper, flash, oil, bind, barranca, bud, chumming, butty, syllabus, coverings, chummed, carpet, belt, white out, line, bark, covering, beggar, curriculum, havening, blindfold, cockers, the valley, feather, basin, parcel, indentations.

Coves zıt anlamlı kelimeler, Coves kelime anlamı

Fall short of : Yetişmemek. Beklentileri karşılamamak. Eksik gelmek. Tükenmek. Yeterli olmamak. Az gelmek. Bekleneni verememek. Aşağı kalmak. Beklentileri karşılayamamak. Yetersiz kalmak.

Uncover : Açmak. Örtüsünü kaldırmak. Meydana çıkarmak. Üstünü açmak. Ortaya çıkmasını sağlamak. Şapka çıkarmak. Örtüsünü ya da kapağını açmak. Açmak (örtü, kapak vb). Ortaya çıkarmak. Su yüzüne çıkarmak.

Unmask : Açmak. Foyasını ortaya çıkarmak. Maskesini çıkartmak. Gerçek yüzünü görmek. Foyasını meydana çıkarmak. Maskesini indirmek. Foyasını çıkarmak. Maskesini çıkarmak. Gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak. Maskesi düşmek.