Alcoves türkçesi Alcoves nedir

Alcoves ingilizcede ne demek, Alcoves nerede nasıl kullanılır?

Alcove : Oyuk. Girinti. Kameriye. Niş (duvarda bulunan). Kayalar arasında nehir çukuru. Hücre. Hücre gibi ve kapısız ufak oda. Yüklük. Köşe. Yataklık.

Alcoa : Alüminyum ve diğer yarı mamul ürünlerin küresel imalatçısı ve tedarikçisi pittsburgh (pennsylvania) genel merkezli amerikan şirket. Tennessee eyaletinde yerleşim yeri. Aluminum company of america (amerikan alüminyum şirketi).

Alcock : 1836 yılında pudendal kanalını ilk kez kesin bir biçimde tanımlayan irlandalı anatomist. Benjamin alcock (1801-?). Bir soyadı.

Alcogel : Alkocel. Alkollü pelte.

Alcohol : İspirto. Çakırözü. İçki. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. İçkit. Yapısında primer alkol özelliğinde, renksiz, uçucu ve tutuşabilir bir alkiloksit bulunan, ch3 - ch2 - oh formülüyle gösterilen damıtılmış sıvı. Alkol. Doymuş karbon atomuna bağlı hidroksil grubu içeren bileşikler. Alkollü içki. Hidroksil gruplarına sahip hidrokarbon yapısında organik bileşik grubu.

Alcohol addict : Alkolik. Alkol bağımlısı.

Alcohol fermentation : Alkol fermantasyonu. Glikoliz yoluyla glikozun anaerobik koşullarda etanole dönüşümü, etanol fermantasyonu.

 

Alcohol dehydrogenase : Alkol dehidrojenaz. Aldehit ve ketonları alkollere veya alkolleri aldehit veya ketonlara dönüştüren birçok enzimden biri. Alkol dehidrogenaz.

Alcohol fuel : Alkollü yakıt.

Alcohol free : Alkolsüz.

İngilizce Alcoves Türkçe anlamı, Alcoves eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Alcoves ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Summerhouses : Bahçe pavyonu. Kamerye. Köşk. Yazlık. Yazlık ev.

Moose : Amerika geyiği. Kanada geyiği. Amerikansığırı. Mus. Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, geyikgiller (cervidae) familyasından, sırtında hörgücü olan, burnu büyük ve uzun, erkeklerinde bulunan boynuzlar enli ve dallı olan, kuzey amerika ormanlarında yaşayan bir memeli türü. Sığın. Çirkin ve itici tip.

Cabin : Küçük bir yere kapamak. Kabin. Kamara. Tahdit etmek. Uçakta öndeki özel bölüm. Pilot kabini. Baraka. Kulübe. Tahta kulübe.

Bedstead : Karyola.

Oriel : Sıkma. Şahnişin. Çıkma.

Bedsteads : Karyola.

Recessions : Ekonomik durgunluk. Durgunluk. Ekonomik duraklama. Düşüş. Düşüş (fiyat). İktisadi gerileme. Geri çekilme. Gerileme. Durgunluk (piyasa).

Bow window : Kavisli cumba. Çıkma. Kavisli çıkma pencere. Kavisli pencere.

Canaling : Kanal. Suyolu. Yapay suyolu. İçinden sinir geçen yol. İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz. İçinden damar geçen yol. Ocak oluğu. İçinden sıvı geçen yol. Ark.

Boxroom : Sandık odası. Sandıkodası. Depolama odası.

Alcoves synonyms : european elk, genus alces, family cervidae, alces alces, bitter aloes, mammal genus, gazebo, cellula, recesses, cellule, daises, bower, indentation, purgative, exhedra, alcove, cavities, vallecula, canaller, canal, crenature, cavern, cupboard, caverns, trunk, harboring, cabins, elk, canallers, receiving and concealing, dent, caverning, recess.

 

Alcoves zıt anlamlı kelimeler, Alcoves kelime anlamı

Incomplete : Yarım kalan. Kusurlu. Natamam. Sonuçlanmamış. Bitmemiş. Noksan. Tamamlanmamış. Eksik.