Creamed türkçesi Creamed nedir

Creamed ile ilgili cümleler

English: Ali and Mary both screamed.
Turkish: Ali ve Mary her ikisi de çığlık attı.

English: "Don't scare me", she screamed as he came up behind her.
Turkish: Onun arkasından geldiğinde, "Beni korkutma" diye bağırdı.

English: Ali screamed again.
Turkish: Ali yine çığlık attı.

English: "Go Ukraine!", screamed the fans.
Turkish: Taraftarlar "Bastır Ukrayna!" diye bağırdılar.

English: Ali moaned in pain and screamed for help.
Turkish: Ali acı içinde inledi ve yardım için bağırdı.

Creamed ingilizcede ne demek, Creamed nerede nasıl kullanılır?

Screamed : Haykırmak. Feryat etmek. Çığlık atmak. Uğuldamak. Bağırmak.

Screamed his head off : Kafası patlayıncaya kadar çığlık atmış. Artık daha fazla bağıramayıncaya kadar çığlık atmış.

Creamer : Sütlük. Sütten kremayı ayıran cihaz. Kaymak ayırıcı. Ekramöz. Krema koymak için kullanılan küçük sürahi veya sütlük. Krema makinesi.

Creameries : Mandıra. Sütçü dükkanı. Süthane.

Creamers : Sütten kremayı ayıran cihaz. Krema makinesi. Ekramöz. Sütlük. Kaymak ayırıcı. Krema koymak için kullanılan küçük sürahi veya sütlük.

 

Cream cake : Çırpılmış krema içeren pasta. Kremalı pasta.

Creamery : Sütçü dükkanı. Mandıra. Süthane. Kaymakçı dükkanı.

Crested screamer : Bataklık kuşları (grallae) takımının kariyamagiller (cariamidae) familyasından, 52 cm kadar uzunlukta, ayakları ve gagası kırmızı, güney amerika'da yaşayan bir tür. Kariyama.

Screamers : Kuşlar (aves) sınıfının, bataklık kuşları (grallae) takımından kuyrukları ve bacakları uzun, kanatları kısa olan türleri içine alan bir familya. Kariyamagiller. Manşet (amerikan ingilizcesi). Bağıran. Futbolda çok uzaktan atılan gol. Çığlık atan kimse. Matrak olay. Çok komik durum. Bağıran kimse.

Cream colored : Krem renkli.

İngilizce Creamed Türkçe anlamı, Creamed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Creamed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Organise : Düzenini sağlamak. Teşkil etmek. Tertiplemek. Tanzim etmek. Sistemleştirmek. Teşkilatlanmak. Düzenlemek. Organize etmek. İşçi sendikası kurmak (ayrıca organize). Kurmak.

Liquidise : Sıvı hale getirmek. Ezmek. Sıvılaştırmak. Meyve vs. nin suyunu çıkarmak (ayrıca liquidize). Sıvıya dönüştürmek.

Be furious : Kudurmak. Burnundan soluyordu. Deliye dönmüştü. İfrit olmak. Çok kızgındı. Köpürmüştü. Öfkelenmek.

Leafing through : Gözden geçirmek. Göz gezdirmek. İncelemek.

Put on : Üzerine bahse girmek. Binmek (otobüs veya tren veya uçak). Almak (kilo). Yakmak (ışık). Giyinmek. Katmak. Artırmak. Giymek. Sahneye koymak. Numarası yapmak.

Piece : Parçalarını eklemek. Yamamak. Tane. Yamalamak. Eklemek. Kalıp. Birleştirmek. Parça. Kısa yazı. Pare.

 

Raise : Beslemek. Kabartı. İnşa etmek. Rampa. Artış. Kaldırmak (yukarı). Yukarı kaldırmak. Yükseltmek. Kaldırmak. Yetiştirmek.

Short circuit : Kısa devre. Kısa devre yapmak. Kontak. Elektrik direnci sıfır olduğunda bir akımın istenilmeyen biçimde kesilmesi. Bir elektrik çevriminde, akımın kısa yoldan kapanarak çevrimin bir bölüğünün dışta kalması. Fizik, madencilik alanlarında kullanılır. Kısa akım. Kısa çevrim.

Originate : Oluşmak. Vücuda getirmek. Yaratmak. Neden olmak. Kaynaklanmak. Meydana gelmek. Gelmek. Esinlenmek. Başlatmak. Örnek alınmak.

Institute : Klinik. Başlatmak. Kurum. Açmak. Bilimsel kurum. Enstitü. Kurmak. Bir üniversiteye bağlı ya da bağımsız bir kuruluş olarak genellikle araştırma yapan ve kimi durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu. Atamak.

Creamed synonyms : film make, puncture, create verbally, create by mental act, choreograph, work, put forward, mother, carve out, create from raw stuff, be satiated, discharging, ascribe to, kindle, incorporate, skim off, boil, clapped, re create, turn in, produce, creaming, drain away, write, create mentally, cut, dehydrate, attributed, beat, elicit, distil, realise, skim.

Creamed zıt anlamlı kelimeler, Creamed kelime anlamı

Disassemble : Parçaları birbirinden ayırmak. Sökmek. Ayırmak. Kaldırmak. Paraçalara ayırmak. Demonte etmek. Parçalara ayırmak. Parçalarına ayırmak.

Refrain : Frenlemek. Çekinmek. Alıkoymak. Kaçınmak. Sakınmak. Nakarat. Geri durmak. Kendini tutmak.