Curious türkçesi Curious nedir

  • Herkesin işine karışan.
  • Tuhaf.
  • Mütecessis.
  • Görülmemiş.
  • Bilmek isteyen.
  • Nadir.
  • Ender.
  • Garip.
  • Her şeye burnunu sokan.
  • İlginç.
  • Meraklı.
  • İlgili.
  • Acayip.

Curious ile ilgili cümleler

English: But there was one curious circumstance.
Turkish: Fakat tuhaf bir durum vardı.

English: Ali was curious to know what Mary's secret was.
Turkish: Ali Mary'nin sırrının ne olduğunu öğrenmeyi merak ediyordu.

English: Ali is curious now.
Turkish: Ali şimdi meraklı.

English: Ali is curious about everything.
Turkish: Ali her şey hakkında meraklı.

English: Ali was curious about what Mary was doing.
Turkish: Ali Mary'nin nasıl olduğu hakkında meraklıydı?

Curious ingilizcede ne demek, Curious nerede nasıl kullanılır?

Curious person : Meraklı.

Be curious : Merak etmek.

Becoming curious : Bilmek için can atma. Meraklanma. Meraklı hale gelme. Bilmek için hevesli olma.

Very curious : Öğrenmek isteyen. Bilmek isteyen. Çok garip. Çok meraklı. Çok sıra dışı. Çok tuhaf.

Curiously : Garip biçimde. İlginç biçimde. Merakla. Meraklıca. Ayırma. İlgiyle.

Curiously enough : İlginçtir ki. İşin garibi. İşin tuhafı. Garip olan şu ki. Gariptir ki.

Curiosa : Pornografik kitaplar. Alışılmadık konularda olan kitaplar ve yazılar (özellikle erotik konulu yazılar).

 

Overcurious : Fazlasıyla meraklı. Aşırı meraklı.

Incuriously : İlgisizce. Meraksızca. Merak etmeyerek.

Curio : Biblo. İlginç şey. Nadir ve değerli eşya. Tuhaf tip. Antika.

İngilizce Curious Türkçe anlamı, Curious eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Curious ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Germane : Akrabalık münasebeti olan. Ait. Müteallik. Konu ile ilgili. İlişik. Alakalı. Yakın akraba ilişkisi olan. Bağlı.

Crotchet : Dörtlük. Delilik. Garip tutku. Deli. Saçma düşünce. Garip düşünce. Tuhaf düşünce.

Unvisited : Gidilmemiş. Ziyaret edilmeyenler. Sıklıkla ziyaret edilmeyen. Gezilmemiş.

Assignor : Devreden. Temlik eden. Fariğ.

Bloody : Uğursuz. O biçim. Kanını akıtmak. Kanayan. Lanet olası. Lanet. Kanlanmış. Fazlasıyla. Kan gibi. Kanla kaplı.

Anent : Dair. Hakkında.

Nadirs : Ayakucu. En düşük nokta. En aşağı safha veya nokta. En aşağı nokta. Ayak ucu. Ayak ucu (astronomi terimi). Semtikadem. Zenith'in mukabilidir. En alt nokta.

Odd : Artan. Tek tük. Fark. Tek. Küsur. Tek sayı. Sıradışı. Yabansı.

Buffs : Devetüyü rengi. Açkılamak. Hasta. (araba veya radyo vb) meraklısı. Perdahlamak. Deri ile parlatmak. Yumuşak bir şeyle parlatmak. Perdah vurmak. Devetüyü.

Recherche : Özenle seçilmiş. Zarif. Seçme. Yapmacık tavırlı kimse. Seçilmiş. Nadide.

Curious synonyms : attached, exotic, connoisseur, bughouse, nosiest, anomalous, esoteric, awestruck, bizarre, addict, fastmoving, new, droll, cranked, funny, crackbrained, few and far between, entertaining, out of the ordinary, very curious, pendents, comically, attractive, exceptional, crankier, connected, inquisitive, interested, exciting, awkward, thin on the ground, amateur, exotics.

 

Curious zıt anlamlı kelimeler, Curious kelime anlamı

Familiar : Doğal davranışlı. Bilen. İçli dışlı. Yaygın. İçten. Senli benli. Bilinen. Aşina. Yakın. Laubali.

Incurious : Dikkatsiz. İlgisiz. Kayıtsız. Meraksız. Kaygısız.

Uninquiring : Daha fazla bilgi istemeyen. Sorular sorup durmayan. Meraklı olmayan.

Curious ingilizce tanımı, definition of Curious

Curious kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Nice. Careful. Difficult to please or satisfy. Solicitous to be correct. Exact. Scrupulous.