Customary türkçesi Customary nedir

Customary ile ilgili cümleler

English: In Japan it is not customary to tip for good service.
Turkish: Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.

English: It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names.
Turkish: Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.

English: During the feast of Hanukkah it is customary to play with a four sided dreidel.
Turkish: Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.

Customary ingilizcede ne demek, Customary nerede nasıl kullanılır?

Customary economy : Ne, ne kadar, nasıl ve kimin için üretilecek yönündeki kararların, inanç, gelenek, alışkanlık, din vb. temelinde verildiği iktisadi sistem. Geleneksel ekonomi.

Customary law : Teamül hukuku. Örf ve adet hukuku. Gelenek hukuku. Örfi hukuk. Göreneklerin zorlanması karşısında oluşan halk tepkisi, bk. görenek, krş. geleneksel yasa. Göreneksel yasa.

Customary tare : Saymaca dara. Teamüli dara. Mutad dara. Ağırlık ve durumlarında bir değişim olmaması nedeniyle aynı tür ve ağırlıkta olan sarmalaçlarla işlem gören, çay kahve, pirinç ve benzeri malların sarmalanmış ağırlıkları ile kendi ağırlıkları arasındaki fark. İstimal darası.

 

Customary usage : Adet.

Uncustomary : Tuhaf. Yenilikçi. Garip. Alışılmadık. Geleneksel olmayan. Sıradışı.

Custom access rights : Özel erişim hakları.

Custom button : Özel düğme. Genel düğme.

Uncustomarily : Alışılmış olmayan bir tarzda. Geleneksel olmayan bir tarzda. Konvansiyonel olmayan bir şekilde.

Accustomably : Alışılabilir bir şekilde.

Customable : Gümrüğe tabi. Alışılmış. Gümrük vergilerine tabi tutulan. Geleneksel.

İngilizce Customary Türkçe anlamı, Customary eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Customary ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Orthodox : Geçerli. Doğru. Akılcı. Kabul edilmiş. Hıristiyanlığın büyük mezheplerinden biri olan ortodoksluğu benimseyen kişi. Uygun. Ortodoks.

Groovier : Modern. On numara (müthiş). Mükemmel. Modaya uygun. Harika. Klişeleşmiş. Süper.

Traditionalistic : Gelenekselleşen. Gelenekselcilikle alakalı.

Folksy : Halk tipi. Köy işi. Sokulgan. Teklifsiz. Samimi.

Cheaps : Aciz. Ucuz. Ucuzcu. Kalitesiz. Değersiz. Bayağı. Ucuzlatmak. Uğraşsız. Kıytırık.

Habitual : Adet haline gelmiş. Bir şeyi alışkanlık haline getirmiş. Daimi. Alışkanlığa bağlı. Bağımlı. Gedikli. Müzmin. Alışmış. Her zamanki.

Customable : Gümrük vergilerine tabi tutulan. Gümrüğe tabi.

Consuetudinary : Alışılagelen. Olağan. Adete göre.

Folksiest : Teklifsiz. Halk tipi. Köy işi. Sokulgan. Samimi.

Campiest : Yapmacık.

Customary synonyms : groovy, wonted, common, commonest, banal, diffusive, campier, familiar, folksier, grooviest, familiarised, set, familiarized, chintzier, nomic, conventional, traditional, routine, institutional, usual, accustomed, chuffer, chintziest, chintzy, campy, coarse, coarse grained, cheap, every, trad, abject, classic, usuals.

 

Customary zıt anlamlı kelimeler, Customary kelime anlamı

Unconventional : Laubali. Teklifsiz. Kalender. Görenek dışı. Alışılmamış. Geleneklere uymayan. Alışılmadık. Geleneksel olmayan. Göreneksel olmayan. Rahat.

Unusual : Sıradışı. Görülmedik. Fevkalade. Tip. Alışılmamış. Görülmemiş. Acayip. Nadir. Olağandışı. Seyrek.

Customary ingilizce tanımı, definition of Customary

Customary kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the Customary of the Normans. A book containing laws and usages, or customs. Established by common usage. Agreeing with, or established by, custom. Habitual. Conventional.