Customary usage türkçesi Customary usage nedir

Customary usage ingilizcede ne demek, Customary usage nerede nasıl kullanılır?

Customary : Alışılmış. Mutat. Geleneksel. Adet olan. Adetten olan. Adetsel. Göreneksel. Töreye uygun. Adetler gereğince. Adi.

Usage : Adet. Bir şeyi görülegeldiği gibi yapma alışkanlığı. Muamele. Kullanım. Alışkı. Kullanış. Görenek. Kullanım şekli. Kullanma.

Customary economy : Ne, ne kadar, nasıl ve kimin için üretilecek yönündeki kararların, inanç, gelenek, alışkanlık, din vb. temelinde verildiği iktisadi sistem. Geleneksel ekonomi.

Customary law : Göreneksel yasa. Örf ve adet hukuku. Teamül hukuku. Göreneklerin zorlanması karşısında oluşan halk tepkisi, bk. görenek, krş. geleneksel yasa. Örfi hukuk. Gelenek hukuku.

Customary tare : Saymaca dara. İstimal darası. Mutad dara. Ağırlık ve durumlarında bir değişim olmaması nedeniyle aynı tür ve ağırlıkta olan sarmalaçlarla işlem gören, çay kahve, pirinç ve benzeri malların sarmalanmış ağırlıkları ile kendi ağırlıkları arasındaki fark. Teamüli dara.

Abusage : Kötü sözler kullanımı. Uygunsuz kelime kullanımı. Zayıf gramer.

İngilizce Customary usage Türkçe anlamı, Customary usage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Customary usage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Conventions : Kongre. Yapılagelişler. Toplantı. Düzen. Toplama. Toplanma. Teamüller.

Groove : Harika şey. Alışkanlık edinilmiş yaşam biçimi. Uğraşmak. Mükemmel şey. Oluk açmak. Kertik. Gelenek. Alışkanlık. Plağın çizgileri. Yiv açmak.

Consuetude : Alışkanlık. Örf. Usul.

Catamenia : Mensturasyon. Regl. Katameniya.

Entries : Gümrükten giriş işlemleri. Girme. Sahneye çıkma. Kayıt. Giriş. Madde. Antre. Girdiler. Kalem.

Convention : Töre. İki ya da daha çok devlet arasında yapılan bağlayıcı yazılı sözleşme. Toplantı. Anlaşma. Toplu karar. Anlaşıt. İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta ittifak ve iktisadi ilişkiler gibi konularda yasal sonuçlar doğurmak üzere yapılan sözleşme. Antlaşma. Uylaşım. Toplama.

Formality : Muamele. Biçimcilik. Teklif. Formalite. Samimiyetsizlik. Resmilik. Biçinti. Bir iş ya da ilişkide uyulması öngörülen onamlı ya da onamsız kural. bk. onamlı ilişki. Usul.

Custom : Huy. Örf ve adetler hukuku. Alışveriş. Alışkanlık. Müşteri. Bir toplumda yürürlükte olan ve insanların tutumlarına yön veren görenek, inanç ve alışkıların tümü. Bir toplumun yapmaya ve uymaya alışageldiği ve toplum tarafından yapılması gerekli görünen davranış kalıbı. Örf. Gelenek. Töre.

Bleeding : Lanet. Beton sütü. Kanın veya alyuvarların kalp ve damarlar dışına çıkması, hemoraji. Suverme. Kanatma. Allah'ın cezası. Havasını alma. Kanayarak. Kanama.

Folkway : Gelenek. Bir grubun üyelerinin kültürlerinin bir parçası olarak paylaştıkları gelenek uygulama veya hayat tarzı. Örf. Görenek.

Customary usage synonyms : bleedings, fashions, fashion, courses, folk.