Düzine nedir, Düzine ne demek

Düzine; kökeni italyanca dilinden gelmektedir.

  • Aynı cinsten on iki parçanın oluşturduğu takım.
  • Çok

"Düzine" ile ilgili cümle

  • "Bundan sonra en kibar adamların bile düzineyle çocuklarını taşımalarına onların gürültüsü, cıvıltısı arasında yaşamalarına şaşmadım." - H. E. Adıvar

Düzine hakkında bilgiler

Düzine, 12 (on iki) demektir. Latincedeki duodecim kelimesinden türemiştir. Eski Mezopotamya'da onikilik sayma sistemi kullanılırdı. On iki düzineye (12x12) de gross denir.

Düzine ile ilgili Cümleler

  • Bir düzine çörek almak istiyorum.
  • Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.
  • Üç kişi öldü. Düzinelercesi daha yaralandı.
  • Dün gece düzinelercesi tutuklandı.
  • Bana bir düzine portakal ver.
  • O düzineyle yumurta aldı.
  • Bir düzine kaşık ve iki düzine kaşık aldım.
  • Sadece üç düzine kurabiye yaptım.

Düzine anlamı, kısaca tanımı:

Bir düzine : Çok. 12 adet olan.

Aynı : Benzer. Aralarında ayrım olmayan. Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Başkası değil, yine o.

Cins : Garip, tuhaf. Tür, çeşit. Soy, kök, asıl. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Güzel, alımlı kız veya kadın. Nesne. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Tane. Müzik eseri. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül.

 

Takım : Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Takım elbise. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. Sigara ağızlığı.

Demek : Ad vermek. Oranlamak. Herhangi bir ses çıkarmak. Erişmek. öyle mi. Bir dilde karşılığı olmak. yani, anlaşılan. bir şey anlamına gelmek. Saymak, kabul etmek. Bir işe kalkışmak, yeltenmek. Herhangi bir kanıya, yargıya varmak. inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü. Düşünmek. Söylemek, söz söylemek. Ummak.

Latin : İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse. Latin halkları.

Kelime : Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük.

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Diğer dillerde Düzine anlamı nedir?

İngilizce'de Düzine ne demek? : [Duzine] n. dozen

Fransızca'da Düzine : douzaine [la]

Almanca'da Düzine : n. Dutzend

Rusça'da Düzine : n. дюжина (F)