Deictic türkçesi Deictic nedir

  • Anlamı içeriğe bağlı olan.
  • Gösterimsel.
  • Gösterici.
  • Bir şeyi doğrudan gösteren veya kanıtlayan.
  • Gösteren.

Deictic ingilizcede ne demek, Deictic nerede nasıl kullanılır?

Apodeictic : Bariz. Su götürmez. Aşikar.

Epideictic : Kavranmasını sağlamak için olan. Açıklamaya yönelik. Gösterişli. Bir şeyi gösteren veya açıklayan. Açıklayıcı.

Deice : Buzlarını temizlemek. Buzunu çözmek. Buz çözmek. Buz giderme. Buzlanmayı önlemek. Buzunu gidermek. Buzsuzlaştırmak. Buz tutmasını önlemek.

Deiced : Buzsuzlaştırmak. Buz giderme. Buzlarını temizlemek. Buzunu çözmek. Buzunu gidermek. Buz çözmek.

Deicer : Buz çözücü. Buz kırıcı. Buzunu çözen. Buz önleyici. Buz giderici. Buzsuzlaştıran.

Vox populi vox dei : (latince) genel halkın sesi tanrı'nın sesidir. Halkın sesi tanrı'nın sesidir.

Deicers : Buz çözücü. Buzsuzlaştıran. Buzunu çözen. Buz kırıcı. Buz önleyici. Buz giderici.

Deicing : Buz çözme. Buzu çözme. Buzunu çözmek. Buzunu gidermek. Buzsuzlaştırmak. Buz kırılması. Buzdan arındırma. Buzu kırma.

Deicide : İlahın öldürülmesi.

Deideologize : İdeolojiden arındırmak.

İngilizce Deictic Türkçe anlamı, Deictic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deictic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Demonstrationists : Gösteri düzenleyen kimse. Gösteri yapan kimse. Öğretmek veya açıklamak için gösterim metodu kullanan kimse. Bir halk gösterisinde yer alan kimse. Gösteri yapan kişi.

Demonstrator : Gösteren kimse. Sergilenen şey. Uygulama öğretmeni. Asistan. İspat eden. Göstererek tanıtan kimse. Nümayişçi. İspat eden şey.

Demonstrative : Duygularını gizleyemeyen. Kesin olarak ispatlayan. Göze çarpan. İnandırıcı. Hislerini serbestçe açığa vuran. Duygularını açığa vuran. İşaret zamiri. Belirtici. Kanıtlayan.

Exhibiters : Resimle gösteren. Arz eden. Sergileyen. Teşhir eden. Bir sergiye katılan kimse.

Exhibitant : Galerici. Arz eden. Sergici. İbraz eden taraf. Teşhir eden. Sunumcu. Sergileyen. Bir sergiye katılan kimse. Resimle gösteren.

Exemplifier : Örneklerle gösteren kimse. Anlatan kimse.

Exhibitioner : Arzeden. Sergileyen. Teşhir eden. Kendini gülünç duruma düşüren. Harçlık veya ödenek alan öğrenci. Teşhir hastalığı olan. Burs alan öğrenci (ingiliz ingilizcesi). Teşhirci. İlaç olarak veren. İbraz eden.

Film projector : Projektör. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Film gösterme makinesi. Sinema filmlerini görüntülüğe yansıtarak izlenmesini sağlayan aygıt. (göstericiler, film boylarına göre, 8 mm'den 70 mm'liklere kadar değişir; ancak hepsinin ortak özelliği, alıcının çözümlediği devinimin bireşimini gerçekleştirerek bu devinimi doğal biçimiyle vermektir. bir göstericinin başlıca bölümleri şunlardır: göstericide kullanılacak filmin takıldığı verici makara bölümü ile bu filmin gösterim sırasında sarıldığı alıcı makara; filmin aralı devinimini sağlayan düzenek; filmin bu aralı devinim sırasında önünde durakladığı pencere ve bu duraklama sırasında düzenli aralıklarla ışık kaynağı ile film arasına girerek ışığı açıp kapayan örtücü; filmin, ses bölümünde düzgün devinimini sağlayan düzenek; ses bölümü (okuma bölümü); gösterici ışıtacı (ışık kaynağı); gösterici merceği).

 

Entertainer : Ağırlayan kimse. Eğlendiren kimse.

Exhibitory : Sergileyen. Arzeden. Teşhir özelliğinde. Teşhirci. Kendini gülünç duruma düşüren. İbraz eden. Teşhir hastalığı olan. Teşhir eden.

Deictic synonyms : deictic word, expressive, word, designative, exhibiter, demonstrators, cinematograph, displaying, display unit, denotive, denotative, exhibitioners, entertainers, illustrative of, indicant, demonstratives, displayer.

Deictic ingilizce tanımı, definition of Deictic

Deictic kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Applied to reasoning, and opposed to elenchtic or refutative. Proving directly. Direct.