Densities türkçesi Densities nedir

Densities ingilizcede ne demek, Densities nerede nasıl kullanılır?

Autoregressive densities : Kendiyle bağlaşımlı yoğunluklar.

Marginal posterior densities : Marjinal sonraki yoğunluklar.

Densitometer : Gölgeölçer. Kararma ölçer. Yoğunlukölçer. Karalıkölçer. Bir ışılyaprakta ışık, x-ışınları, gama ışınları vb. etkenlerin oluşturdukları izgenin gölge yoğunluğunu ölçmeye yarayan aygıt. Bir negatifin yoğunluğunu ölçen alet (fotoğrafçılık). Densitometre. Geçmede karalık ve yansımada karalık ölçmelerine yarayan bir tür ışıkölçer. Yoğunluk ölçer.

Densitometers : Dansitometre. Bir negatifin yoğunluğunu ölçen alet (fotoğrafçılık). Gölgeölçer. Kararma ölçer. Yoğunluk ölçer. Densitometre. Yoğunlukölçer.

Densitometre : Dansitometre. Ürinometre.

Density modulation : Yoğunluk kiplenimi. Yoğunluk modülasyonu.

Densitometry : Yoğunlukölçüm. Alıcıdaki ışıklamanın, basım ışığının, açındırma işlemlerinin denetlemesinde yararlanmak üzere, görüntünün yoğunluğunu ölçme işi. Densitometri. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kalabalık ölçümü. Yoğunlukölçümü. Yoğunluk ölçümü.

Density function : Yoğunluk fonksiyonu. Yoğunluk işlevi.

 

Density meter : Yoğunluk ölçer. Yoğunlukölçer. Bir maddenin hacimsel kütlesini ya da ayrışık bir maddenin ortalama yoğunluğunu ölçmeye yarayan, iyonlaştırıcı ışınım kaynaklı ölçüm aygıtı.

Density factorization : Yoğunluk çarpanlaması.

İngilizce Densities Türkçe anlamı, Densities eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Densities ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Feeblemindedness : Budalalık. Zeka geriliği. Aklı kıtlık. Akılsızlık. Aptallık.

Oftenness : Sık sık olma. Düzenlilik.

Diameter : Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası. Diyametre. Bir çemberin özeğinden geçen bir doğrunun çemberi kestiği iki nokta arasındaki uzaklık. Çap. Çapı. En. Kutur.

Frequencies : Sık sık olma. Titreşim sıklığı. Frekans. Frekanslar.

Scrupulosities : Kesinlik. Ahlaki prensiplere bağlı olma vasfı. Ahlak. Sıkılık. Ahlaklılık. Hatasızlık. Vicdanlılık. Açıklık. Doğruluk.

Interval : Fasıla. Zaman. Ara. Uzaklık. Mesafe. Perde arası. Süre. Aralık. Zaman aralığı.

Daffiness : Geri zekalılık. Aptallık.

Fooleries : Aptallık. Delilik. Aptalca davranış. Maskaralık.

Consistences : Katılık. Tutarlılık. Sabitlik. Kararlılık. Tutarlık. Uyum. Kıvam. Koyuluk.

Frequency : Sık sık oluş. İncelenen bir değişkenin belli bir değerinin kaç kez gözlendiğini gösteren sayı. Titreşen bir nesnenin bir saniyedeki titreşim sayısı; bir konuşmada, bir yazıda veya bir yazarın eserinde bazı kelimelerin öteki kelimelere oranla daha çok ya da daha az kullanılması durumu. Tekerrür. Bağıl bolluk. Titreşim sayısı. Devir sıklığı. devir süresinin tersi. Belli bir puanla gösterilen ya da herhangi bir sınıf genişliği içinde yer alan denek, gözlem ya da olay sayısı. bir gözlem dizisinde aynı değerlerin yinelenmiş sayısı. Bir ses dalgasında bir saniyede salınan dalga boyu sayısına karşılık gelen ve sesin perdesini belirleyen sayısal değer. Sık sık olma.

 

Densities synonyms : frequentness, foolery, stringencies, depths, body, dodoisms, thicks, fatuities, daftness, woodenness, obtuseness, diam, frequence, crassness, compactness, dullness, congestions, stoutness, constriction, denseness, thickness, backup, contiguousness, bodying, folly, dodoism, consistence, consistencies, fatuity, the thick, constrictions, jam, thick.