Dependancy türkçesi Dependancy nedir

  • Dependans.

Dependancy ingilizcede ne demek, Dependancy nerede nasıl kullanılır?

Dependance : Tabiiyet. İlişki. Bağlılık. Güven. Bağımlılık. Asılma. Bağlı olma. Başkasının sırtından yaşama. Sarkma. Dayanma.

In dependance : Karara bağlanmamış. Askıda.

Technological dependance : Bir ülkenin üretim sürecinde kullandığı teknolojileri kendisi üretemeyip, sürekli dışalım yoluyla sağlaması durumu. Teknolojik bağımlılık.

Independance of patents : Bulgu belgelerinin bağımsızlığı. Çeşitli ülkelerde kütüğe yazılı bulgu belgelerinin, birbirine bağlı olmaması ve bir ülkedeki geçersiz sayılmanın, öteki ülkelerdekileri etkilememesi.

Dependant : Bağıntılı. Bağımlı. Bağımlı kimse. Başkasının eline bakan. Başkasına muhtaç kimse. Birine ekonomik yönden bağımlı. Muhtaç. Bağlı. Birine ekonomik bağımlılığı olan kimse. İlişkili.

Undependable : İtimat edilemez. Güvenilmez. Güvene layık olmayan. Güven vermeyen. Güven telkin etmeyen.

Dependable : Güvenilebilir. Güvenilir. Güvenli. Güven telkin eden.

Depend from : Sallantıda kalmak. Sarkmak.

Dependably : Güvenilir bir biçimde. Güvenilir bir şekilde.

Interdependant patents : Birbirine bağlı belgeler. Bir bulgu ile ilgili bulunan ve o bulguyu tamamlar nitelikte olduklarından, ayrı belgeler alınmış olsa bile bağımsız olarak kullanılması olanaksız belgeler.

 

İngilizce Dependancy Türkçe anlamı, Dependancy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dependancy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dependency : Bağımlılık. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Tabi olma. Sömürge. Bağlı olma. Bağıllık. Bir kişi, toplumsal küme ya da toplumun siyasal, ekonomik, ekinsel vb. bakımlardan başka kişi, küme ya da toplumların güdüm ve yönetimi altına girmesi durumu. Olaylar ya da değişkenler arasında, birindeki değişmelere bağlı olarak ötekinin de değişmesini içeren bağlaşı.

Dependence : Bağımlılık. Başkasının sırtından yaşama. Bağlı olma. Tabiiyet. Sarkma. Bağım. Psikotrop bir maddeyle merkezi sinir sistemi arasındaki etkileşmeden doğan ve maddenin keyif artırıcı psişik etkilerini duyumsamak ve bazen de yokluğunun vereceği huzursuzluktan sakınmak için maddeyi devamlı veya periyodik olarak alma isteği. Güven. Dayanma. Bağlılık.

Dependance : Bağlılık. Asılma. Tabiiyet. Güven. İlişki. Güvenme. Dayanma. Bağımlılık. Başkasının sırtından yaşama. Sarkma.

State : Bilgisayar, hukuk, fizik, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır. Mevki. Toplumun siyasal örgütlenişi. toplumdaki siyasal örgütlerin tümü. Belirlemek. İhtişam. Devlet. İfade etmek. Hal. Ayıtmak. Vaziyet.

Reliance : Güvenme. Güven. İnan. İstinat. İnanç. -e bel bağlama. Emniyet. İtimat. Tevekkül. Güvenç.

Contingency : Beklenmedik durum. Beklenmedik hal. Beklenmeyen olay. Koşullu. Arıza. Zorunsuzluk. Olasılık. Beklenmedik olay. İhtimal. Tesadüf.

 

Subordination : Subordinasyon. İkinci derecede önemli olma. Tabi kılma. İtaat. Toplumsal sıralanma, sınıf ya da yetke aşamalanması bakımlarından başkalarına göre aşağı olan ve o kişilere karşı ilişkilerinde bağımlılık gösteren bireylerin, sınıfların, ırkların... durumu. Boyun eğme. Alta sıralama. Altta olma. Üstünlük kurma. İkincil konuma itme.

Helplessness : Zayıflık. Aciz. Miskinlik. Yardıma muhtaçlık. Beceriksizlik. Savunmasızlık. Çaresizlik. Acziyet. Acizlik. Kabiliyetsizlik.

Dependancy zıt anlamlı kelimeler, Dependancy kelime anlamı

Unconditional : Mutlak. İtirazsız. Kesin. Kayıtsız. Şartsız. Kayıtsız şartsız. Koşula bağlı olmayan. Koşulsuz. Şarta bağlı olmayan.

Unreliably : Güvesizce. Güvenilmez biçimde. Güvensiz bir şekilde. Güvenmeden.

Dependancy antonyms : unfaithfully, undependably.