Desmosome türkçesi Desmosome nedir

  • Dezmozom.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Hayvan epitel dokularında yan yana gelen hücreler arasında teşekkül eden birleşme yerleri. kemer dezmozomlar hücrenin çevresini devamlı bir kanal şeklinde sarar. nokta dezmozomlar (spot, düğme dezmozomları) halkasal bir temas noktası teşkil eder. yarı dezmozomlar (hemidezmozom) bazal laminaya bitişik hücrede bulunur ve integrin grubu moleküllerle matrikse bağlanmıştır. nokta dezmozomlarda karşılıklı gelen hücre zarlarında plakoglobin denilen proteinden oluşan adezyon plağı bulunur. hücreler arası aralık biraz daha geniş olup iki hücre kaderin grubu dezmoglein, dezmokolin gibi ipliksi proteinlerle birbirine bağlanır.

Desmosome ingilizcede ne demek, Desmosome nerede nasıl kullanılır?

Belt desmosome : Kemer dezmozomu. Yan yana gelen hayvan hücrelerinde hücreler arasında kemer şeklinde uzanan bağlantı. dezmozom.

Hemidesmosome : Epitel hücresinin bazal yüzeyinde bulunan ve onu bağ dokuya bağlayan yapı. Hemidesmozom.

Desmosoma : Desmozom. Hücre bağlantılarından olan sıkı bağlantı ve ara bağlantıların hemen altında yer alan, hücreleri tamamen sarmayan, yuvarlak lekeler şeklindeki hücre bağlantı türü, makula aderens.

Syndesmosis : Bağ doku bağlanması. Sindezmoz.

Desmo : Bağ.

Desmology : Desmoloji.

 

Desmogleine : Yan yana gelen hücre zarları arasında oluşan dezmozom bölgesinde zarları kaleden bağlayıcı protein dezmokollin ile birlikte bulunan e-kaderin grubu adezyon moleküllerine giren bir protein. Dezmoglein.

Desmolase : Desmolaz. Dezmolaz. Karbonu parçalayan bir enzim türü. Kolesterolden pregnenolon oluşumunu sağlayan, tüm steroit hormonların üretiminde hız sınırlayıcı basamağı katalize eden, mitokondrionda bulunan enzim.

Desmotomy : Ligamentlerin kesilmesi. Desmotomi. Dezmotomi.

Desmocollin : Dezmokolin. Dezmozomlarda, sitoplazmik plakları birbirine bağlayan ve dezmoglein ile birlikte bulunan e-kaderin grubu adezyon molekülllerine giren bir protein.

İngilizce Desmosome Türkçe anlamı, Desmosome eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Desmosome ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Aardwolf : Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli. Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Yeleli sırtlan.

Abductor muscle : Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

Aardvarks : Yerdomuzu. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım. Damarlı dişliler. Yer domuzugiller.

 

Acacia : Akasya. Salkım ağacı. Mimoza. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Akasya sakızı. Arap zamkı.

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi.

A protein : A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

A cells : Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. Alfa hücreleri. A hücresi.

Abiotic environment : Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik çevre. Abiyotik ortam.

Desmosome synonyms : a site, abo blood groups system, aardvark, a cell, abiotic factor, abacus bodies.