Diminutive türkçesi Diminutive nedir

  • Küçültme sözcüğü kullanılmış.
  • Küçültme ismi.
  • Küçültme eki.
  • Ufacık.
  • Minik.
  • Minnacık.
  • Küçültme sıfatı.
  • Küçücük.
  • Minicik.
  • Çok küçük.
  • Küçültme sözcüğü.
  • Gramer alanında kullanılır.
  • Üzerlerine geldiği ad soylu kelimelerin anlamına küçüklük, azlık, sevgi, şefkat kavramları katan ekler. türkçenin bu kavramları sağlayan ve hepsi de vurgulu olan ekleri şunlardır: +ca (seyrek+çe, tatlı+ca, deli+ce, «çubuk», güzel+ce); +cık (kimse+cik, ada+cık, kuş+cuk, yavru+cuk, bir yudum+cuk, ince+cik, küçü+cük < küçük+cük, mini+cik < minik+cik); +cak (yav+ru+cak, büyü+cek < büyük+cek, çabu+cak < çabuk+cak); +cağız (adam+cağız, kız+cağız); +rak (az+rak, ufa+rak < ufak+rak, küçü+rek < küçük+rek, acı+rak) vb.
  • Ufak.

Diminutive ingilizcede ne demek, Diminutive nerede nasıl kullanılır?

Diminutive suffix : Küçültme eki.

Diminutively : Ufacık bir biçimde. Küçücük olarak.

Diminutiveness : Küçültme ekli sözcük. Küçüklük. Önemsizlik. Boyutta çok küçük olan mülk.

Diminutives : Ufak. Çok küçük. Küçültme sözcüğü. Küçültme sıfatı. Küçültme sözcüğü kullanılmış. Küçültme eki. Minicik. Ufacık. Küçültme ismi. Minnacık.

Diminutival : Küçültme ismi kullanılmış. Küçültme sıfatı kullanılmış.

 

Diminuendos : Diminuendo. Sesin gittikçe hafiflemesi.

Diminute : Azaltmak.

Diminutions : Fire verme. Eksiltme. Eksiklik. Alçalma. Tenakus. İnme. Eksilme. Küçültme. Azalma. Küçülme.

Diminution of value : Değer noksanlığı. Değerde azalma. Kıymet azlığı.

Diminuendo : Ses gittikçe hafifleyerek. Sesin gittikçe hafiflemesi.

İngilizce Diminutive Türkçe anlamı, Diminutive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Diminutive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Flyspeck : Sinek pisliği lekesi. Meyve çürüğü. Sinek salgısından oluşan leke. Küçük leke.

Minuscule : Miniskül. Küçük. Cüzi. Minüskül. Küçük harfle yazılı. Çok küçük parça. Küçük harf.

Actif : Öznesi belli olan, öznesiyle kesin ilişkisi bulunan ve herhangi bir çatı eki almamış olan fiil: o hızlı yürüdü, ben kaçtım. (p. safa. şimşek, s. 23). büyük babam esrarlı şeyleri çok severdi (p. safa, göst. y.). asırlarca birbirlerinin kanlarını emen, gözlerini oyan insanlar, kol kola oynadılar. doğan hürriyet güneşini alkışladılar (ö. seyfettin. harem, eshab-ı kehfimiz, s. 12). tanyeri nerdeyse ağaracaktı. dağlar kül rengi bir aydınlığın içinde kapkara yükseliyordu. (t. buğra, dönemeçte, s. 5). durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır. (t. fikret) vb. karşıtı edilgen fiil’dir. bk. etken çatı. Etken fiil.

Tiny : Bit kadar. Mini mini. Bacak kadar. Mini. Ufacık tefecik.

Exiguous : Küçük. Dar. Yetersiz. Kıt. Cüzi. Az.

Midget : Cep denizaltısı. Tıfıl. Akkor ışıldak. Ufak yapılı kimse. Mini. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Cüce. Akkor ışık veren güçlü ışıldak.

 

Pokier : Rahatsız. Küçük. Daracık. Cansız. Dar. Avuç içi kadar. Önemsiz. Kodese tıkılmış. Delirtecek kadar yavaş.

Teeny weeny : Mini mini.

Diminutive synonyms : teenyweeny, diminutif, minuter, teenier, ablaut, tiniest, lilliputians, little, active voice, biddy, skimpy, lilliputian, petite, fractional, bit, petit, miserly, tinier, littlest, active verb, ickle, bittiest, littler, action verb, inconsiderable, minute, bantam, ablative, incapacious, minuscules, bittier, action noun, dinky.

Diminutive zıt anlamlı kelimeler, Diminutive kelime anlamı

Large : Büyücek. Çok. İri. Kalabalık (aile). Kocaman. Büyük. Koca. Geniş. Büyük (servet). Bol.

Big : İri. Popüler. Büyük. Ünlü. Önemli. Kocaman.

Diminutive ingilizce tanımı, definition of Diminutive

Diminutive kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Below the average size. Something of very small size or value. Little. Very small. An insignificant thing.