Discredit türkçesi Discredit nedir

  • İtibar erozyonuna uğratmak.
  • Gözden düşme.
  • Saygınlığını yitirme.
  • İnanmamak.
  • İtibarını sarsmak.
  • Şüphe.
  • Kuşkuyla bakmak.
  • Halkın gözünden düşürmek.
  • Kuşku duymak.
  • Leke.
  • İtibarsızlaştırmak.
  • Gözden düşürmek.
  • İtibardan düşürmek.
  • İtibardan düşmek.
  • Yüz karası.
  • Güvenini sarsmak.
  • İtibarını zayıflatmak.
  • Kötülemek.
  • İnanmama.
  • Güvenmemek.

Discredit ile ilgili cümleler

English: The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Turkish: Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

English: I was discredited.
Turkish: Gözden düşürüldüm.

Discredit ingilizcede ne demek, Discredit nerede nasıl kullanılır?

Bring discredit on somebody : İtibarını sarsmak.

Bring into discredit : Çaptan düşürmek. İtibardan düşmek.

Bring somebody into discredit : İtibarını sarsmak.

Discreditability : Adına leke sürülebilir olma durumu. Onuru kırılabilme durumu. Adı kötüye çıkarılabilir olma durumu.

Discreditable : Ayıp. Onur kırıcı. Küçük düşürücü. Utanılacak. Yüz kızartıcı. Utanç verici.

Discrediting : Güvenini sarsmak. İtibarsızlaştırmak. Gözden düşürmek. İtibar erozyonuna uğratmak. İtibardan düşmek. Halkın gözünden düşürmek. Kötülemek. Güvenmemek. İtibardan düşürmek. İtibarını sarsmak.

 

Discreditably : Yüz kızartıcı bir şekilde. Yüz kızartıcı bir biçimde. Adını lekeleyici bir şekilde. Onur kırıcı bir şekilde.

Discreet : Sakınımlı. Sır saklayan. İhtiyatlı. Ağzı kenetli. Tedbirli. Lafını bilir. Dikkatli ve nazik. Ketum. Sağduyulu. Ağzı sıkı.

Discredited : Güvenilmez. İtibarsız. Kuskunu düşük. Saygınlığını yitirmiş. Şüpheli. Gözden düşmüş. Adı çıkmış. İtimat edilmez. İtibardan düşmüş.

Discreetness : Tedbir. Basiret. Tedbirlilik. Sır tutma. Ağız sıkılığı.

İngilizce Discredit Türkçe anlamı, Discredit eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Discredit ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Decry : Kınamak. Azarlamak. Rezil etmek. Yermek. Batırmak. Zemmetmek.

Bad mouth : Çamur atmak. Bok atmak. Aşağılamak ve eleştirmek. Bir kimse hakkında yüz kızartıcı ve yalan şeyler söylemek.

Infamy : Kötü şöhret. Rezillik. Kepazelik. Şenaat. Haysiyetsizlik. Rezalet. Alçaklık. Utanç verici davranış.

Daubed : Sıvamak. Bulaştırmak. Sürmek. Kirletmek. Kaplamak. Çamur. Beceriksizce boyamak. Lekelemek. Harç.

Dog house : Kodes. Harman atma ağzı.

Hazes : Uğraşmak. Müphemlik. Sis. İnce duman. Belirsizlik. Duman. Taciz etmek. Pus. Hafif sis.

Distrustfulness : Kuşkulu olma durumu. Şüphelilik. Güvenmeme. Güvensizlik. İtimatsızlık.

Disfavor : Hoşnutsuzluk. Beğenilmeme. Hoşlanmama. Gözden düşmek. Hoşlanılmama. Beğenmeme. İtibarsızlık. Hoşa gitmeme.

Crime : Mantıksızlık. Cinayet romanı. Mantıksızca hareket. Acımaya yol açacak kötü davranış. Cezalandırmak. Kabahat. Suç. Suçlu bulmak. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır.

 

Doubted : İkna olmamak. Şüphe etmek. Kuşku. -den kuşku duymak. Şüphelenmek. Çekinmek. Emin olmamak. Kuşkulanmak.

Discredit synonyms : push aside, backbitten, misbelieve, attainder, discredits, fishiness, unnerve, hazed, suspect, have doubts about, defame, be in doubt about, be sceptical about, be sceptical of, mistrust, doubts, discount, ignominies, be skeptical about, backbite, blackens, lack of faith, blotted, cast reflections on, doghouse, if, bring into discredit, doubt, comedown, defames, decried, blotch, confronts.

Discredit zıt anlamlı kelimeler, Discredit kelime anlamı

Repute : Şeref. İsim. Saymak. Farzetmek. Şöhret. Nam. Ün. Ad. İyi ad. Saygınlık.

Honor : Onur. Kabul etmek (çek). Namus. Hüsnü kabul göstermek. -e şeref vermek. Şereflendirmek. Bkz.honour. Onur nişanı vermek. Şeref vermek. Saygı göstermek.

Fame : Şöhret. Ün. Rivayet. Ad. Söylenti. Şan. Nam. Yaymak. Söylemek.

Discredit antonyms : believe, trust, accept.

Discredit ingilizce tanımı, definition of Discredit

Discredit kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of discrediting or disbelieving, or the state of being discredited or disbelieved. As, the report is discredited. Not to accept as true. To disbelieve. As, later accounts have brought the story into discredit. To refuse credence to.