Kötülemek nedir, Kötülemek ne demek

  • Biri veya bir şey için olumsuz, aşağılayıcı, hoş olmayan sözler söylemek.
  • Nesnelerin niteliği bozulmak, kalitesi bozulmak
  • İnsanın sağlığı bozulmak.

"Kötülemek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "İsveçli doktorun suyu kötülemekteki asıl amacı, Viyana'da bir bira fabrikası açmak iznini elde etmekmiş." - S. Birsel

Yerel Türkçe anlamı:

Zayıflamak, bozulmak, arıklaşmak.

Kötülemek tanımı, anlamı:

Kötüleme : Kötülemek işi.

Olumsuz : Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi. Olumsuzluk anlatan (kelime, cümle), menfi. Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan. Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan. Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif.

Söylemek : Yapılmasını istemek. Yazmak, düzmek. Önceden bildirmek, tahmin etmek. Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak. Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak. Sipariş etmek. Türkü, şarkı vb. okumak. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak. Haber vermek.

İnsan : Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı.

 

Bozulmak : Bir şeye kızmak, içerlemek. Taşıt arızalanmak. İyi ve değerli niteliğini yitirmek. Sağlığını yitirip zayıflamak. Dağılmak, bozguna uğramak. Bozma işine konu olmak. Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek.

Nesnel : Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif. Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif.

Nitel : Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif.

Kalite : Nitelik.

Diğer dillerde Kötülemek anlamı nedir?

İngilizce'de Kötülemek ne demek? : v. slander, speak ill of, denigrate, dispraise, backbite, cry down, decry, defame, discredit, disparage, do down, revile, revile against smth., revile at smth., run down, vilify

Fransızca'da Kötülemek : maigrir, s'affaiblir, medire, décrier, accuser, blâmer, salir, ternir, vilipender

Almanca'da Kötülemek : v. lästern, schlecht machen, verketzern

Rusça'da Kötülemek : v. худеть, хулить, хаять, охаивать, порочить, похудеть, исхудать, охаять, опорочить