Divergence türkçesi Divergence nedir
- Tutmazlık.
- Bir ölçüm boyutu üzerinde konumları saptanan tutum ya da kanılar arasındaki uzaklığın giderek artması.
- Iraksama.
- Diverjans.
- Iraksaklık.
- Ayrılık.
- Açılma.
- Uzaklaşma.
- Fark.
- Iraklaşma.
- Tepkime hızının zamana bağlı olarak artması.
- Ayrılma.
- Tehalüf.
- Fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır.
- Mübayenet.
- Farklılık.
- Yönleçsel bir a niceliğinin (...) a = ırak a biçiminde tanımlanan bir işlem sonunda verdiği sayıl nicelik.
- Görüş ayrılığı.
- Uyuşmazlık.
- Fikir ayrılığı.
Divergence ingilizcede ne demek, Divergence nerede nasıl kullanılır?
Divergence angle : Divergens açısı. Ayrılma açısı. Sapma açısı. Birbirini izleyen iki yaprağın iz düşümleriyle eksen arasında kalan açı.
Divergence dimension of superstition : Ayrılımlı boşinanç boyutu. Boşinançların, bağlı bulundukları toplum ve çağ koşullarına uygun olarak gösterdiği değişim özellikleri, bk. boşinanç boyutları.
Divergence measure : Iraksama ölçümü.
Divergence of opinions : İşlem ayrılığı. Yasasına göre suç sayılan kaçakçılık, kusur ve usulsüzlük gibi olayların her biri için ayrı ayrı işlem yapılarak ceza kesilmesi.
Kullback leibler jeffreys divergence : Kullback leibler jeffreys ıraksaması.
Divergent product : Aykırı ürün.
Divergences : Açılma. Fark. Görüş ayrılığı. Diverjans. Farklılık. Tutmazlık. Ayrılık. Tehalüf. Fikir ayrılığı. Mübayenet.
Divergent lens : Işınların güzergahını değiştiren mercek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Koşut ışık demetini yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran, kenarları ortalarından daha kalın mercek çeşidi. Iraksak mercek.
Divergent series : Iraksak seri. Iraksak seriler. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Terimleri sonsuza doğru toplandığında belirli bir sayısal sonuç vermeyen dizi. Iraksak dizi.
Divergent sequence : İraksak dizi. Iraksak dizi. Yakınsak olmayan dizi.
İngilizce Divergence Türkçe anlamı, Divergence eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Divergence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Difference : Dava. Benzememe. Anlaşmazlık. Olağandışılık.
Revulsion : Duyguların birden değişmesi. Kuvvetli tepki. Düşüncelerin ani değişmesi. Tiksinme. Uzaklaştırılma. İğrenme. Hastalığın diğer organa müdahale ile tedavisi. Tepki. İğrenti.
Denude : Soymak. Erozyona uğratmak. Çıplak hale getirmek. Çıplak bırakmak. Çıplaklaştırmak. Açmak. Aşındırmak.
Cleavage : Çelişki. Segmentasyon. Yarma. Çatlak. Zigotu izleyen yarıklanma. vitellus maddesinin miktarı ve dağılımına göre total ve parsiyal olmak üzere iki türlü bölünme biçimi bulunur. eşit büyüklükte, iki veya daha fazla kız hücre oluşumuyla sonuçlanan ve genellikle bakteri gibi tek hücreli organizmalarda görülen eşeysiz üreme biçimi. Bir kristalin, belli doğrultularda atomların durumlarıyle ilgili içyapışkanlı ayrılıklarından ötürü, koşut düzlemler boyunca ayrılabilmesi. Yarık. Çatlama. Kayaç dilinimi. Klivaj.
Spacing : Bir soru çizinliğinde özellikle açıkuçlu sorular kullanıldığında yeter yanıt alabilmek üzere uygun genişlikte yer bırakma. Yerayırım. Ara uzaklık. Mesafe. Aralık bırakma. Aralıklı dizme. Aralık koyma. Espas.
Defection : Terk etme. İltica. Düşman tarafına sığınma. Mensup olduğu zümreden çekilme. İhanet. Parti değiştirme. Başarısızlık. Çekilme. Sığınma.
Estrangement : Yabancılaştırma. Ayırma. Soğutma. Soğuma. Yabancılaşma. Boşanma. Soğuma (argo terim).
Dilatations : Genleşim. Tevessü. Dilatasyon. Genleşme. Genişleme.
Checkouts : Çıkış işlemi. Ödeme yeri. Hata bulma. Kontrol. Düzeltme. Çıkış. Kasa. Hata ayıklama.
Breakaways : Serbest kalan. Ani atak. Gruptan kopma. Çekilme. Kopma.
Divergence synonyms : alienation, disjointedness, being opened, differentiations, disparity, difference of opinions, abstractions, disparateness, secessions, estrangements, deviation, discreteness, baring, deviate, differentness, breaking down, revulsions, dissentients, differentiae, dissimilarity, breakups, dissimilitude, contradistinction, separation, differentiation, retiring from, disagreements, contradistinctions, alterity, disaccord, contrariety, becoming distant, breakaway.
Divergence zıt anlamlı kelimeler, Divergence kelime anlamı
Convergence : Yöndeşme. Konvergens. Bir çekitte birleşme. Tavan oturması. Yakınsama. Kümelenme. Yakınsaklık. Bilgisayar, biyoloji, ekonomi, fizik, madencilik alanlarında kullanılır. Bir dizinin ilk n teriminin toplamının, n sonsuza giderken sonlu bir ereye yaklaşması. bir ışıksal dizgenin odak uzaklığının tersi. Yakınlaşım.
Convergency : Yakınsama. Yakınlaşma. Eğrilme. Kavuşma.
Sameness : Tekdüzelik. Ayniyet. Aynılık. Birlik. Monotonluk. Benzerlik. Sıkıcılık.
Divergence ingilizce tanımı, definition of Divergence
Divergence kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being divergent. A receding from each other in moving from a common center. As, an angle is made by the divergence of straight lines.
Bu kısımda Divergence kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Divergence ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Divergence anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Divergence ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.