Checkouts türkçesi Checkouts nedir

Checkouts ingilizcede ne demek, Checkouts nerede nasıl kullanılır?

Checkout routine : Hata bulma yordamı.

Checkout time is : Odayı boşaltma saatiniz.

When is checkout time : Odayı boşaltma saati kaç.

Do i pay for it here or at the checkout : .

Program checkout : Program sağlaması. Bağdarlama sağlaması.

Check back : Soruşturmak. Yeniden soruşturmak. Tekrar aramak. Tekrar soruşturmak. Tekrar denetlemek.

Check answer : Soruyla birlikte sunulan seçeneklerden biri ya da birkaçının belirtilmesiyle verilen yanıt. Belirtimıi yanıt.

Check account : Para yatıran tarafından çekle para çekmeye konu olan banka hesabı. Cari hesap. Çek hesabı. Süresiz sayışım ya da yatırım. Çek sayışımı.

Check authorization : Bir çekin geçerli olduğuna dair banka tarafından yapılan onaylama. Çek tasdiki.

Check again : Tekrar kontrol etmek. Yeniden kontrol etmek.

İngilizce Checkouts Türkçe anlamı, Checkouts eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Checkouts ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Body : Esas. Nesne. Cisim. Madde. Grup. Cüsse. Gövde. Miktar. Bilgisayar, gitar, iktisat alanlarında kullanılır.

Report : Borsa oyuncusunun vade sonunda fiyatının yükseleceğini beklediği bir taşınır değeri satın almak için parayı temin edemediği durumda, kendisi adına bu ödemeyi yapacak üçüncü bir kişiyi komisyon karşılığında devreye sokarak vade tarihini dolaylı olarak ertelemesi. Nakletmek. Sunmak (yasa vb.). Söylemek. Rapor sunmak. Görünmek. Her tür konu üzerinde yapılan izleme, inceleme ve denetleme sonucunda düzenlenen belge. Bildirmek. Muhabirlik yapmak. Anlatmak.

 

Follow : Anlamak. Hemen ardından yer almak. -in ardından gelmek. Uymak. İzlemek. Oluşmak. Takip etmek. Peşinden gitmek. Arkasından gelmek.

Check off : Bozmak. Yanına işaret koymak (listedeki bir maddenin). Puante etmek. Kontrol işareti koymak. Tik koymak. İşaretlemek. İşaret koymak.

Cabooses : Tren personel vagonu. Mutfak (gemi veya tren). Marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon. Gemi mutfağı. Trende personel vagonu. Kalça. Küçük kamara. Personel vagonu.

Check into : Pansiyon otel vb'nde kaydını yaptırıp bir oda tutmak. Kayıt yaptırmak. Araştırmak. Biryere giriş yapmak.

Egresses : Çıkma. Tutulmanın sonu (astronomi terimi). Çıkar yol. Çare. Ağ çıkışı. Belirme. Çıkış kapısı. Çıkış hakkı. Çıkmak.

Defection : Başarısızlık. Terk etme. Sığınma. Çekilme. Düşman tarafına sığınma. İhanet. Parti değiştirme. Mensup olduğu zümreden çekilme. İltica.

Debugger : Yanlış ayıklayıcı. Programlama hatalarını düzelten program. Hata bulucu. Çapar ayıklama programı. Hata düzelticisi. Ayıklayıcı. Hata ayıklayıcı. Hata düzeltme programı.

Tick : Bilgisayar, biyoloji, iktisat alanlarında kullanılır. İmlemek. İnsan ve hayvanlara saldırarak, kan emici, ağılayıcı, sokup sömürücü özelliklerinden başka, çeşitli hastalıklar bulaştırmasıyle de suçlu görülen örümceğimsi eklembacaklıların genel adı; sakırga, kırışak, yavsı. Tik (kontrol işareti). Tık tık etmek. Tik tak. Doğru işareti koymak. Eklem bacaklı hayvanlardan, örümceğimsiler (arachnoidea) sınıfının, keneler (acarina) takımından, erginleri koyun, köpek vb. üzerinde, kan emerek asalak yaşayan, 4 mm. kadar boyda olan dişisi kan emdikten sonra 12 mm. kadar şişebilen, gözleri bulunmayan bir tür. akar. Hayatından memnun olmak. Fiyat adımı.

 

Checkouts synonyms : keep an eye on, cab, analyse, diagnostic, breakups, outbursts, amendments, debuggers, bodyworks, breakaways, analyze, observe, logout, cash desk, abruption, check over, checking, ameliorations, mark, debugging, cabs, error detection, clutches, outgoing, bodywork, conge, adjusting, cleavage, control desk, debug, canvass, control, box.

Checkouts zıt anlamlı kelimeler, Checkouts kelime anlamı

Check in : Gelişini bildirmek. Kayıt yaptırmak. Girişini yapmak. Giriş yapmak. Kaydolmak. Yazılı bir kayda tekrar göz atmak. Kaydetmek. Adını kaydettirmek. İşe başlama saatini deftere kaydetmek. Biletini kontrol etmek (havaalanında).

Disagree : Uyuşmamak. Sürtüşmek. Karşıt görüşte olmak. Uymamak. Anlaşamamak. Bozuşmak. Aynı fikirde olmamak. Aynı düşüncede olmamak. Çelişmek. Dokunmak.