Domicils türkçesi Domicils nedir

Domicils ingilizcede ne demek, Domicils nerede nasıl kullanılır?

Domicil : Konut. İkametgah. Yerleştirmek. Ev. İkamet ettirmek. Poliçenin ödendiği yer. Mesken.

Domicile : Ödemek (poliçe). Ev. Mesken vermek. Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Poliçenin ödendiği yer. İkametgah. Ödemek. Yerleşmek. Yerleştirmek. Konut.

Domiciled : Konutlu. İkametgahlı. Meskenli.

Domiciled bill : Konutlu ödek. Çekicisinin ilgilisinin konutundan başka bir ödeme yeri gösterdiği ödek. İkametgahlı senet. İkametgahlı poliçe.

Domiciles : Yerleştirmek. Mesken vermek. Oturma yeri. Ödemek. Konut. Ev. Poliçenin ödendiği yer. Ödemek (poliçe). Yerleşmek. Oturmak.

Domiciliary visit : Arama. Evi resmi görevle arama. Ev araması. Evde yapılan arama. Evde yapılan hasta muayenesi. Evde hasta muayenesi.

Domiciliar : İkinci papaz. Ev halkından biri.

Domiciliate : İkamet etmek. Ödemek. Oturmak. Tediye etmek. (poliçe) ödemek. Yerleştirmek. Konuta bağlamak.

Domiciliary arrest : Evde gözaltı.

Domiciliary : Eve ait. Konuta ait. İkametgah ile ilgili. Meskene ait.

İngilizce Domicils Türkçe anlamı, Domicils eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Domicils ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Domiciling : Mesken vermek. Yerleşmek. Ödemek (poliçe). Oturmak. Ödemek. Oturma yeri.

Accommodate : Uzlaştırmak. Barındırmak. Kalacak yer sağlamak. Birbirine uydurmak. Alışmak. -e yardım etmek. Alıştırmak. Telif etmek. Uyum sağlamak. Bağdaştırmak.

Den : Çalışma odası. Mağara. Yatak. Delik. Zor durum. Çıkmaz. Batakhane. Karanlık oda. Sığınak. İn.

Inhabitancy : İkamet. İkamet süresi.

Cribs : Çocuk yatağı. Yemlik. Beşik. Aşırma. Ağaç sandık engeller. Ahır. Kulübe. Bebek yatağı. Kopya.

Homestead : Florida eyaletinde şehir. Çiftlik ve eklentileri. Kırkonut. Çiftlik evi. Ev ve eklentileri. Genellikle kırsal ya da yarı kırsal alanlarda, oturanın iyesi de olduğu, genişçe bahçeli konut. Devlet tarafından ekip biçmek ve üzerinde yaşamak şartıyla verilen arazi. Toprak parçası. Çiftlik ve içindeki binalar. Kırevi.

Aboding : İkamet. İkamet etme (bir yerde). Sükna. İkamet yeri. Oturma. Oturulan yer. Bir yerde ikamet etmek.

Flat : Kat. Tatsızlık. Bemol. Yassıltmak. Düz. Düzeltmek. Dekorda, sahne üstündeki askı palangaları yoluyla tutturulan tavan. Çalgı veya düzeneğin doğal ve yalın tonunu alabilmek için tüm fasılaların tonu etkilemeyecek biçimde eşit ve tam orta seviyede konumlandırılması. Yavan. Genellikle bir ailenin oturduğu, birden çok sayıda bağımsız bölümden oluşan bir yapının, çok barklı yapının bir ya da birkaç odası.

Domiciles : Ödemek (poliçe). Yerleşmek. Ödemek. Mesken vermek. Oturma yeri. Oturmak.

Cliff dwelling : Apartman dairesinde yaşama. Kayalıklarda yaşama.

Domicils synonyms : pile dwelling, living accommodations, semi detached house, fixer upper, indian lodge, vacation home, abodes, quarters, accommodated, lake dwelling, hangout, yurt, dwelling place, living room, inhabitancies, dressing room, collocate, accommodation unit, habitancies, live, family room, kitchen, domiciliate, sleeping accommodation, habitation, residences, dwelling house, door, parlor, accommodates, deposit, rusticate, bathroom.