Embitter türkçesi Embitter nedir
- Gücendirmek.
- Acılaştırmak.
- Körüklemek.
- Ters ve huysuz yapmak.
- Üzmek.
- Hayata küstürmek.
- Dünyadan nefret ettirmek.
- Hırçınlaştırmak.
- Canından bezdirmek.
- Ekşitmek.
Embitter ingilizcede ne demek, Embitter nerede nasıl kullanılır?
Embittered : Hayata küsmüş. Hırçın. Hayata küstürülmüş. Gücendirilmiş. Hırçınlaştırılmış. Dünyadan nefret etmiş. Ekşitilmiş. Körüklenmiş. Dünyadan nefret ettirilmiş. Acılaştırılmış.
Embittering : Ekşitilme. Ekşitmek. Hırçınlaştırma. Körüklenme. Körüklemek. Dünyadan nefret ettirmek. Dünyadan nefret ettirme. Hayata küstürme. Hırçınlaştırmak. Acılaştırma.
Embitterment : Hayata küstürme. Hırçınlaştırma. Acılaştırma. Ekşitilme. Gücendirme. Körüklenme. Ekşitme. Dünyadan nefret ettirme.
Embitterments : Körüklenme. Gücendirme. Dünyadan nefret ettirme. Hırçınlaştırma. Acılaştırma. Ekşitilme. Ekşitme. Hayata küstürme.
Embitters : Hayata küstürmek. Hırçınlaştırmak. Acılaştırmak. Canından bezdirmek. Üzmek. Ters ve huysuz yapmak. Ekşitmek. Gücendirmek. Körüklemek. Dünyadan nefret ettirmek.
Alembics : Süzgeç. Damıtım düzeni. Alambik. Damıtıcı. İmbik. Alembik.
Alembic : İmbik. Damıtım düzeni. Alambik. Damıtıcı. Alembik. Süzgeç.
İngilizce Embitter Türkçe anlamı, Embitter eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Embitter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Badgering : Rahat vermemek. Eziyet etme. Başının etini yemek (argo terim). Eziyet etmek. Kızdırmak. Yakasını bırakmamak. Rahatsız etmek.
Acidulate : Ekşit. Belirli bir dereceye kadar asitleştirmek. Asitleşmek. Asitlemek. Biraz ekşitmek. Asitle. Hafif asitli yapmak.
Clabbered : Lora dönüşmek. Kaymak tutmak (süt). Ekşitmek (sütü). Kaymak tutmuş süt. Kesilmek (sütün).
Fuellers : Yakıt vermek. Yanmasını sağlamak. Yakmak. Yükseltmek. Yakıt sağlayan kimse. Yakıt sağlayan şey. Yakıt sağlamak. Beslenmek (duygu). Yakıt almak.
Chafed : Yıpratmak. Kızdırmak. Gücenmek. Yaralamak. Sürtmek. Berelenmek. Ovulan. Ovulmuş. Ovuşturmak. Sürtünmek.
Affect : Poz yapmak. Değiştirmek. Duyguları etkilemek. Yaşamak ( de). Etki etmek. Tutmak. Bozmak. Etkilemek. Hoşlanmak.
Bring under : Mutsuz etmek. Boyun eğdirmek. Neşesini kaçırmak.
Break up : İlişkiyi kesmek. Ayrılmak. Parçalanmak. Bozulmak (nişan). Dağılıp parçalanmak. Eğlendirmek. Sona ermek. Tatil olmak. Dağılmak. Bitirmek.
Chafes : Sürterek aşındırmak. Kızdırmak. Kızmak. Gücenmek. Vurmak (ayakkabı). Aşınmak. Ovarak acıtmak. Ovalamak. Sürtmek.
Embitter synonyms : cause to be bitter, acerbating, aggrieving, fanned, acetify, instigates, acerbate, fan the flames, blow, incite, agitating, cast down, lead someone a pretty dance, fueller, affronted, disobliged, waken, afflict, chafe, acetified, clabbering, cause to ferment, acidifies, agitates, acidify, chagrin, afflicting, fanning, envenom, embittering, aggrieve, embitters, acerbates.
Embitter ingilizce tanımı, definition of Embitter
Embitter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To make bitter or sad. [Bakınız: Imbitter].
Bu kısımda Embitter kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Embitter ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Embitter anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Embitter ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.