Endogenic türkçesi Endogenic nedir

Endogenic ingilizcede ne demek, Endogenic nerede nasıl kullanılır?

Endogenic energy : Dağların oluşu, magma devimleri, depremler, denge durumundan sapma gibi olaylarla, yerkabuğunun yapısal biçim değişmelerinin nedeni olan yeriçi güçler. İçgüçler. Endojenik enerji.

Endogen antigen : Endojen antijen. Vücut hücreleri tarafından yapılan ve genellikle hücre içine giren virüslere ait olan antijenler.

Endogen cough : Solunum sistemi mukozasındaki değişiklikler nedeniyle mukozanın aşırı derecede uyarılmasıyla oluşan öksürük. Endojen öksürük.

Endogen eczema : Bünyesel nedenlerle otaya çıkan meme ve meme başı derisinin semptomatik egzamatöz hastalıkları. Endojen egzama.

Endogen hyperthermia : Endojen hipertermi. Humma.

Endogen opioid peptide : Endorfin. Endojen opioit peptit.

Endogen : İçsel.

Endogenous dynamics : İçsel devingenler.

Endogenous forces : İçgüçler. Yanardağlar ve bunların yeryüzüne püskürdükleri kızgın magmanın etkileri, depremler, kırılma ve kıvrılma gibi olayları yaratan ve kökeni yeryuvarının içinde olan güçlerin tümü. bk. dışgüçler.

Endogeneous variate : İçyapılı değişken.

İngilizce Endogenic Türkçe anlamı, Endogenic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Endogenic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Endogenously : İçerden. İç kökenden.

Integrative : Birleştirme eğiliminde olan. Bir bütünlük oluşturmak üzere birleştiren. Birleşmeye meyilli. Bir araya getirme eğiliminde olan. Bütüncül. Bütünleştirici. Birleşme eğiliminde olan. Bütünleyici. Birleştirici.

Endogenous : İçten doğmuş. Endojenöz. İçerden yaratılan. Hücre veya sistem içinden gelen. dokularda biyosentez ve yıkım olayları. İç kısmından kaynaklanan. İçinden büyüyen. İç kaynaklı. İçkaynaklı.

Internality : Dahili olma. İçeride olma durumu. İçeride olma. İçsel olma.

Inners : Dahili. Ruhsal. Ruh. Saklı (anlam vb). Nişan tahtasında ortanın bir üstü. Ayrıcalıklı. İç. İçerideki. Deruni.

Endogeny : İç gelişme. İçten büyüme. Dahili.

Inherent : Doğal. Doğasında olan. Fıtri. Özünde olan. Kendinde var olan. Doğasında var olan. Yaradılıştan. Asıl.

Endegenous : Değeri model içinde belirlenen, modelin çözüm değerini veren şey.

Endogeneity : Endojenite.

Endogenic synonyms : endogen, inner, internals, internal, endogenetic, intrinsic, inwardness.

Endogenic zıt anlamlı kelimeler, Endogenic kelime anlamı

Disintegrative : Küçük parçalara bölünmeye eğilimli. Bütünleyici olmayan. Birleştirici olmayan.

Exogenic : Erkeveren. Ekzojen. Dışsallık. Vücut dışından doğan (dış kaynaklı).

Exogenous : Harici. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. İncelenen bir organizma, hücre veya sistemin dışında oluşan. Egzojen. Dış. Dış kaynaklı olan. Dışsal. İncelenen bir organizma, hücre ya da sistemin dışında oluşan. Eksojen. Hariç.