Entrapping türkçesi Entrapping nedir

Entrapping ingilizcede ne demek, Entrapping nerede nasıl kullanılır?

Entrapped : Yakalamak. Tutulmuş. Şaşırtılmış. Sıkışmış. Kısılmış. Yakalanmış. Ayartmak. Tuzağa düşürülmüş. Tuzağa düşürmek.

Entrap : Çapraza getirmek. Tuzağa düşürmek. Ayartmak. Yakalamak.

Entrapment : Tuzak. Hile. Zorluğa veya tehlikeye çekme veya sürükleme. Kaptırma. Albeni. Sıkışma. Kısılma. Kapana kısılma. Şaşırtma. Çekicilik.

Entrapment effects : Kapana kısılma etkisi. Ücretlerin düşük ve işlendirme koşullarının istikrarsız olduğu ikincil emek piyasasında çalışanların kötü iş koşullarını benimseyerek becerilerini geliştirme konusunda çaba harcamayacaklarını ve bu piyasada kalacaklarını ileri süren yaklaşım.

Entrapment neuropathy : Tuzak nöropati. Tuzak nöropatisi. Periferal sinirlerde mekanik basınca bağlı oluşan patolojik değişim ve işlev bozukluğu.

Entraps : Tuzağa düşürmek. Ayartmak. Yakalamak. Çapraza getirmek.

Epiglottic entrapment : Daha çok yarış atlarında gürültülü solunum ve antrenmanlarda toleranssızlıkla belirgin epiglottisin dış kenarının ve apeksinin aryepiglottik kıvrım tarafından sarılması. Epiglottis tutukluğu.

Entrapments : Caziplik. Şaşırtma. Tutuklama. Kısılma. Albeni. Sıkışma. Kapana kısılma. Tutulma. Tuzak. Tuzağa düşürme.

 

İngilizce Entrapping Türkçe anlamı, Entrapping eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Entrapping ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Amazing : İnsanı şaşırtan. Şaşırtıcı. Parmak ısırtan. İlginç. Hayrete düşürücü. Hayret verici. Hayran eden. Hayrete düşüren. İnsanı hayrete düşüren.

Interception : Önleme. Tutma. Yolunu kesme. Engelleme. Ele geçirme. Durdurma. Dinleme. Alıkoyma. Kesme.

Ensnarement : Tuzağa yakalanma. Çekicilik. Yakalanma. Tuzağa düşme. Kapana kıstırma.

Allure : Aklını başından almak. Aklını çelmek. Çekicilik. Çekici. Albeni. Cazibe. Aklını başından almak (argo terim). Çekmek. Büyülemek. Cezbetmek.

Cast salt on the tail of : Kapmak. Tuzak kurmak.

Allude : Anmak. Cezbetmek. Kinaye etmek. İsnat etmek. Esaslanmak. Cazibe. İma etmek. Kaydetmek. Nazarda tutmak. Üstü kapalı söylemek.

Apprehend : Kavramak. Tevkif etmek. Korkuyla beklemek. Anlamak. Tutuklamak. Endişe etmek. İdrak etmek. Korkmak.

Catch up : Kapıp kaçmak. Aynı düzeye getirmek. Etkilemek. Yakala. Donatmak. Büyülemek. Geri kalmamak. Yetişmek. Seviyesine ulaşmak.

Captivating : Büyüleyici. Büyüleme. Çekici. Dilber.

Housing : Yuva. Barınacak yer. İskan. Haşa. Ev sağlama. Evler. Toplu konut. Konut. Barınak. Kılıf.

Entrapping synonyms : stable gear, catch up on, entoiling, baffling, acquisition, confusing, circumvent, catch, acquires, caparison, arrest, diversion, circumventing, tack, saddlery, circumventions, debauch, bribes, bewitching, horsecloth, carry away, enmeshes, bemusement, allures, ambuscading, trapping, circumvented, bafflements, attractive, decoying, enmeshment, corrupts, debauches.

 

Entrapping zıt anlamlı kelimeler, Entrapping kelime anlamı

Unattractive : Tipsiz. Güzel olmayan. Çirkin. Sevimsiz. Albenisiz. Alımsız. İtici. Cazibeli olmayan. Çekici olmayan. Cazibesiz.

Frail : Tatsız. Zayıf (şans vb). Hafif. Dayanıksız. Kolay kırılır. Hafif ve kırılgan. Yavan. Narin. Nanemolla. Çelimsiz.