Equalisers türkçesi Equalisers nedir

  • Eşit yapan kimse.
  • (ingiliz argosu) bir futbol maçında skoru eşitleyen gol (ayrıca equaliser).
  • Her tür silah.
  • Eşitleyiciler.
  • (elektronik) frekans çarpıklığını veya distorsiyonunu düzelten elektronik cihaz.
  • (abd ve kanada'da kullanılan argo) ateşli silah.
  • Eşit oranda etkisi olan şey.
  • Standartlaştıran kimse.
  • Eşitleyen kimse.

Equalisers ingilizcede ne demek, Equalisers nerede nasıl kullanılır?

Equaliser : Standartlaştıran kimse. Eşit oranda etkisi olan şey. Eşitleyici. (elektronik) frekans çarpıklığını veya distorsiyonunu düzelten elektronik cihaz. Her tür silah. Eşit yapan kimse. Eşitleyen kimse. Ekolayzer. (ingiliz argosu) bir futbol maçında skoru eşitleyen gol (ayrıca equaliser). Denkleştirici.

Equalise : Denkleştirmek. Eşit kılmak. Eşit duruma gelmek (ayrıca equalize). Özdeş yapmak. Eşitlik sağlamak. Egale etmek. Balans ayarını yapmak. Eşitlemek. Beraberliği sağlamak. Dengelemek.

Equalised : Standartlaştırmak. Eşitlenmiş. Eşit yapmak. Denkleştirilmiş. Eşdeğerde olmuş. Muadili olmuş. Özdeş yapmak. Eşit duruma gelmek (ayrıca equalize). Dengelenmiş. Eşit olmak.

Equalises : Özdeş yapmak. Tesviye etmek. Egale etmek. Eşit olmak. Eşitlemek. Eşit kılmak. Eşitlik sağlamak. Beraberliği sağlamak. Denkleştirmek. Eşit yapmak.

 

Equalisation : Eşitleme. Dengeleme. Eşitlenme. Uyuşma. Balans ayarı yapma. Denge. Eşdeğerleme. Denkleştirme. Eşitlik. Beraberlik.

Equality of rights : Önceliklerin eşitliği. Hakların eşitliği. Ayrıcalıkların eşitliği. Herkes için aynı haklar.

Equalitarian : Eşitlik yanlısı. Eşitlikçi. Eşitlik yanlısı kimse.

Equality constraint : Eşitlik kısıtı.

Equality before the law : Hukuk önünde eşitlik. Yasalar önünde eşitlik. Hukukta eşitlik. Yasa önünde eşitlik. Kanunlar önünde eşitlik. Kanun önünde eşitlik.

Equalitarianism : İnsanların doğal olarak eşit olduklarını ileri süren toplumbilim görüşü. insanların özellikle hukuk, siyasa ve ekonomi bakımından eşitliğini isteyen öğreti. Eşitçilik. Eşitlikçilik.

İngilizce Equalisers Türkçe anlamı, Equalisers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Equalisers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rival : Aşık atmak. İle rekabet etmek. Hasım. İle aşık atmak. Rakip olmak. -e rakip olmak. Rakip. Rekabet etmek. ... kadar ... olmak. Çekişmek.

Score : Almak. Çentiklemek. Sayılar. Puan almak. Skor kaydetmek. Puan. Ağır eleştirmek. Durum. Sayı yapmak. Başarı kazanmak.

Equate : Eşit olmak. Kıyaslamak. Denklem kurmak. Eşit yapmak. Dengelemek. Aynı kefeye koymak. Müsavi kılmak. Denklem ile göstermek. Eşitlemek. Eşit tutmak.

Draw : Kura. Bir oyunu takımların golsüz ya da eşit sayıda gol atarak bitirmesi. Çekme. Çekim. Berabere kalmak. Yem. Karalamak. Çizmek. Futbol, bilgisayar, iktisat alanlarında kullanılır. Devam etmek.

Tie : Düğümlemek. Beraberlik. Kravat. Bitiştirmek. Ayakbağı. Berabere kalmak. Yenişememek. Evlendirmek. Raptetmek. Sınırlamak.

 

Hit : Sayı. Dürtüş. Kılıçoyunu yarışmalarında, geçerli bir dürtüş ya da vuruşla elde edilen sonuç. (buna göre, kendisine geçerli bir vuruş ya da dürtüş yapılmış oyuncu bir sayı alır. erkeklerde beş, kadınlarda dört sayı almış oyuncu yeniktir.). Olmak. Karşı yarışmacının sayılan ya da sayılmayan vücut bölgelerine savut namlusuyla dürtüşten ayrı bir biçimde vurma. ayrıca, bir deyim olarak, geçerli dürtüşlerin sayı olarak belirtilmesi. Çarpma. Yumruk atmak. Çarpmak. Rastgelmek. Vuruş.

Tally : Skor. Bir alan araştırmasında gözlemci takımın çalıştığı gün ve saatleri ya da herhangi bir işyükünün bölüşümünü gösteren ölçünlü yazım. Sayım yapmak. Sayı. Fiş. Vira etmek. Sundurma veya antrepoya boşaltılmadan, aracın üzerinde gümrük işlemlerinin yapılıp, gümrükten çekilen eşyanın mal sahiplerine teslim edilen miktarını gösteren belge. Uymak. Çetelesini tutmak.

Equalize : Eşit kılmak. Egale etmek. Beraberlik golü atmak. Dengelemek. Beraberliği sağlamak. Eşitlemek. Eşitlik sağlamak. Balans ayarını yapmak. Tesviye etmek.

Touch : Kırmak. Değme. Eline su dökmek. Temas etmek. Tamamlayıcı ilave. Değmek. İncitmek. Boy ölçüşmek. Dokunma.

Match : Eş. -e uygun bir şey bulmak. İyi gitmek. Akran. Eşi benzeri olmak. Boy ölçüşmek. Kibrit. İki takım arasında birbirini yenmek gereğiyle yapılan yarışmaların tümü. Denk. Eşleştirmek.

Equalisers synonyms : homologise, change, homogenize, alter, modify, equal, get even, homogenise, rack up, homologize, equalizers, equaliser.