Escalating türkçesi Escalating nedir

  • Kötüleştirici.
  • Çoğalan.
  • Artma.
  • Ağırlaştırıcı.
  • Artan.

Escalating ingilizcede ne demek, Escalating nerede nasıl kullanılır?

Deescalating : Azalmak.

Escalation : Gerginlik. Pahalanma. Kızışma. Artma. Yükseltme. Yükselme. Eskalasyon. Tırmanma. Artırma. Artış.

Escalation of violence : Kuvvet kullanımının artması. Savaş veya düşmanlığın şiddetlenmesi. Şiddetin çoğalması. Şiddetin artması.

Escalation price : Fiyat yükselmesi. Mukaveleye konan şartlı fiyat. Sözleşmeye konan şartlı fiyat.

Escalations : Gerginlik. Artma. Eskalasyon. Kızışma. Artırma. Yükseltme. Yükselme. Tırmanma. Pahalanma.

Escalator price : İşçi ücretlerinin yükseltilmesi gibi bazı durumlarda değiştirileceği belirtilen ve sözleşmede yer alan satış ederi. Sözleşme ederi.

Escalated : Şiddetlendirilmiş. Şiddetlenmiş. Yükseltilmiş. Arttırılmış. Kızıştırılmış. Artırılmış. Yükselmiş (fiyat, maaş). Artmış.

Escalates : Tırmanmak. Artırmak. Kızıştırmak. Kızışmak. Yükselmek. Yükseltmek. Çoğalmak. Tırmandırmak. Kızıştırmak (savaş veya anlaşmazlık vb). Fiyatı yükseltmek.

Escalate violence : Şiddeti artırmak.

Escalate : Çoğalmak. Yükseltmek (fiyat vb'ni). Kızıştırmak (savaş veya anlaşmazlık vb). Yükseltmek. Kızıştırmak. Fiyatı yükseltmek. Artırmak. Kızışmak. Tırmandırmak. Tırmanmak.

 

İngilizce Escalating Türkçe anlamı, Escalating eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Escalating ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Increasement : Artış.

Increase : Arttırmak. Yükselmek. Büyümek. Artırmak. Çoğalmak. Zam yapmak. Üremek. Eder artırımı.

Ascending : Yükselen. Çıkan. Asendan. Yukarı çıkma. Artan sırada. Yukarı çıkan.

Step down : Emekli olmak. Emekliye ayrılmak. Azaltmak. (voltaj vb) azaltmak. İnmek. Düşmek. Azaltan. İstifa etmek. Düşüren. Düşürmek.

Accession : Çogalma. Erme. Katılım. Varma. Yeni alınan eşya veya kitap vb (koleksiyona). Ek. Katılma. Çoğalma. Tahta çıkma.

Incremental : Artımlı. Kazanç ile ilgili. Genişleme ile ilgili. Marjinal. Artağan. Değişen. Artışlı. Bir artma veya ilave durumu ile ilgili.

Enlargements : Genişleme. Agrandisman. Yayılma. Büyütme. Genişletme. Büyültme. Büyüme. Çoğalma.

Increasing : Artırıcı. Artırma. Artış. Artağan. Giderek artan. Yükseltme.

Enhancing : Arttırma. -'ın değerini veya miktarını artırma eylemi. Yoğunlaşma. Gelişme. Şiddetlenme. İyileşme. Koyulaşma.

Deteriorative : Bozan. Bozucu. Bozulan. Kötüleştiren. Bozuklukla ilgili. Bozulmaya neden olan. Kötüleşen.

Escalating synonyms : enhancement, increment, broadenings, increscent, expanded, reduction, enlargement, growing, accrescent, odder, irritative, accumulative, escalation, escalations, leftover, improvement, escalatory, accelerating, additive, broadening, cumulative, diminution, augmenting, accessions, oddest, decrease, enhanced, accessioning, aggravating, odd, step up.

 

Escalating zıt anlamlı kelimeler, Escalating kelime anlamı

Decrease : Eksiltme. Düşüş. Eksilmek. Eksiltmek. Düşüş göstermek. Azalma. Azaltmak. İnmek. İnişe geçmek. Küçültmek.

Increase : Zam yapmak. Arttırmak. Artışa geçmek. Büyümek. Artma. Yükseltmek. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Eder artırımı. Çoğaltmak.