Estranger türkçesi Estranger nedir

  • Aralarını açan kimse.
  • Yabancılaştıran kimse.
  • Soğutan kimse.

Estranger ingilizcede ne demek, Estranger nerede nasıl kullanılır?

Estrange : Aralarını bozmak. Aralarını açmak. Yabancılaştırmak. Uzaklaştırmak. Soğutmak (argo terim). Soğutmak.

Estranged : Soğumuş. Ayrılmış (eş). Ayrı yaşayan. Ayrılmış. Boşanmış (eş). Uzaklaşmış. Birbirinden ayrılmış. Yabancılaşmış.

Estranged husband : Karısından ayrılmış koca.

Estrangement : Soğuma (argo terim). Soğutma. Yabancılaştırma. Ayırma. Ayrılma. Boşanma. Uzaklaşma. Soğuma. Yabancılaşma.

Estrangements : Soğutma. Soğuma. Ayırma. Yabancılaşma. Ayrılma. Boşanma. Soğuma (argo terim). Uzaklaşma.

Estradiol antagonists : Östradiolün biyosentez ve etkisini durduran bileşikler. Östradiol antagonistleri.

Become estranged : Soğumak. Yabancılaşmak.

Estradiol cypionate : Tabii östrojen olan stradiol 17 betadan yarı ömrü daha uzun, endojen östrojenlerin en etkin olanı, dişilerde üreme kanalı ve meme bezlerinin olgunlaşması, hipofizden hormon salgısının oluşması ve idaresi, kızgınlığın oluşması, urerusun enfeksiyonlara karşı dirençli olması, gebelik boyunca gebeliğin desteklenmesi ve doğum sırası serviksin açılması ve döl yatağı kasılmalarında rol oynayan bir hormon. Östradiol sipionat.

 

Estranges : Soğutmak. Yabancılaştırmak. Aralarını açmak. Aralarını bozmak. Soğutmak (argo terim). Uzaklaştırmak.

Estradiol : Östrojen hormon türevi. Dişcilik iç salgısı. Östradiol. Östrojenik hormon. Kızgınlık belirtilerinin ortaya çıkarılması, implantasyon için döl yatağının hazırlanması, dişi üreme sisteminin olgunlaşması ve ikincil cinsiyet karakterlerini geliştirilmesinde rol oynayan memelilerde yumurtalıklarda graaf folikülü tarafında salgılanan, ayrıca sentetik olarak da hazırlanan en güçlü etkiye sahip östrojen. Estradiyol.

İngilizce Estranger Türkçe anlamı, Estranger eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Estranger ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Singular : Acayip. Müstesna. Tuhaf. Olağanüstü. Müfret. Olağandışı. Eşsiz. Kişisel. Benzersiz.

Freaky : Tuhaf. Garip. Sıra dışı. Anormal. Acayip.

Curious : Meraklı. Her şeye burnunu sokan. İlginç. Herkesin işine karışan. Tuhaf. İlgili. Nadir. Garip. Bilmek isteyen. Acayip.

Antic : Acayip. Maskara. Tuhaflık. Tuhaf. Maskaralık. Soytarılık.

Exotic : İlginç. Yabancıl. Yerli olmayan. Başka iklime ait. Eksotik. Bir tiyatro yapıtında yabancı ülkelerle ilgisi bulunan (olay, konu, tip, renk vb.). Yerli olmayan yabancı bitki veya hayvan. Tiyatro yapıtında seyirciye yabancı, ama ilginç gelen olay, konu, kişi, renk vb. İçinde bulunduğu yörede doğal olarak bulunmayan veya yetiştirilmeyen organizma veya tür. Çekici.

Trespasser : İzinsiz giren kimse. Tecavüzcü. (başkasının mülküne) izinsiz giren. Günahkar. Mütecaviz.

Oddish : Biraz farklı. Oldukça tuhaf.

 

Outsider : Yabancı. Aykırı tip. Bir mesleğe mensup olmayan kimse. İlgisi olmayan kimse. Kazanma olasılığı az olan yarışmacı. Görgüsüz kimse. Bir grubun dışında olan kimse. Kazanma şansı olmayan at. Dışarlıklı. Dışarıdaki.

Weird : Esrarengiz. Anlaşılmaz. Tuhaf. Acibe. Büyü. Garip. Esrarlı. Acayip. Alelacayip. Cins.

Rum : Şaşırtıcı. Tuhaf. Rom. Alkollü içki. Acayip. Komik. İçki. Garip. Antika.

Estranger synonyms : gothic, fantastical, alien, rummy, grotesque, fantastic, funny, queer, intruder, unknown, eerie, quaint, peculiar, crazy, other, eery, interloper, odd, foreigner, unusual.

Estranger zıt anlamlı kelimeler, Estranger kelime anlamı

Acquaintance : Bildik. Tanışıklık. Tanıdık. Eş dost. Tanışma. Bilgi. Haber. Aşinalık. Ahbaplık. Tanışık.

Familiar : Samimi. Alışılmış. İçten. Bambılı. Büyülü hayvan (içine büyüyle ruh girmiş). Bildik. Yaygın. Fazla samimi. Aşina. Senli benli.

Estranger ingilizce tanımı, definition of Estranger

Estranger kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who estranges.