Extern türkçesi Extern nedir

Extern ile ilgili cümleler

English: For external use only, do not ingest.
Turkish: Sadece harici kullanım için, yutmayın.

English: Ali accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
Turkish: Ali yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.

English: Ali is using an external hard disk.
Turkish: Ali harici bir hard disk kullanıyor.

English: Ali copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Turkish: Ali bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.

English: Ali backed everything up on an external hard drive.
Turkish: Ali her şeyi harici sabit disk üzerine yedekledi.

Extern ingilizcede ne demek, Extern nerede nasıl kullanılır?

External : Dışa değin. Dışta veya dışa yakın. Yabancı ülkelerle olan. Dıştan. Eksternal. Dışarıdan gelen. Harici. Dışta. Yabancı. Yüzeysel.

External affairs : Dışişleri. Dış ilişkiler. Harici işler. Dış işler.

External angle : Dış açı.

External appearance : Dış görünüş.

External assistance : Dış yardım.

External data source : Dış veri kaynağı.

External data : Dışsal veriler. Dış veri.

External call : Uluslararası alısün çağrısı. Uluslararası telefon çağrısı.

 

External cost : Eksi dışsal ölçek ekonomileri. Tüketicilerin kendi dışından kaynaklanan ve gönençlerinin azalmasına yol açan etkiler. bk. eksi dışsal ölçek ekonomileri. Eksi dışsal tasarruflar. Üreticilerin kendi dışından kaynaklanan, verimliliğin azalmasına ve maliyetlerinin artmasına yol açan etkiler. krş. dışsal ölçek ekonomileri.

External auditing : Bağımsız denetim. Dış denetim. Denetimin kurum dışındaki bağımsız kamu veya özel denetleme birimleri tarafından yapılması.

İngilizce Extern Türkçe anlamı, Extern eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Extern ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Interne : Stajını yapan tıp öğrencisi.

Doctor : İyileştirmek. Gemi aşçısı. Doktor. Hekim. Düzeltmek. Sağaltmak. Bir fakülteyi ya da yüksek okulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yüksek öğrenim aşamasına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir yapıtla gösterenlere verilen san. Doktorluk yapmak. Tahrif etmek. Üzerinde oynama yapmak.

Medico : Tıp öğrencisi. Doktor. Mediko.

Residents : Sakinler. İkamet eden kimse. Başka bir ülkenin vatandaşı veya firması olsalar da resmi ikametgahları ülke sınırları içeresinde olan gerçek ve tüzel kişiler. Sakin. Yerli. Bir bölgenin sakinleri. Genel vali (sömürge). Yerleşik kişiler. Yerleşmiş olan kimse.

Physician : Hekim. Tabip. Doktor. Tıp adamı.

Interns : Tehlikeli görülen bir kimseyi belirli yerde oturtmak. Kapatmak. Gözaltina almak. Kalebent etmek. Gözaltı. Hapsetmek (bir gemiyi bir limanda). Alıkoymak. Stajyer. Asistan.

 

Intern : Gözaltına almak. Stajyer. Gözaltina almak. Alıkoymak. Enterne etmek. Hapsetmek (bir gemiyi bir limanda). Kapatmak. Staj yapmak. Tehlikeli görülen bir kimseyi belirli yerde oturtmak.

Doc : Doktor. Dok. Bel. Belge.

Housemen : Erkek hizmetçi. Uşak.

Extern synonyms : dr., medical extern, houseman, day student, md, resident, internes, externs.

Extern ingilizce tanımı, definition of Extern

Extern kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A day scholar. Not inherent. External. Outward. A pupil in a seminary who lives without its walls.