Factionist türkçesi Factionist nedir

Factionist ingilizcede ne demek, Factionist nerede nasıl kullanılır?

Faction chairman : Parlamentodaki politik bir grup veya topluluğun lideri.

Faction leader : Politik bir grup veya topluluğun lideri. Hizip lideri. Küçük bir grubun lideri.

Meretz faction head : Meretz partisi başkanı (israil'de sol kanat siyasi partisi). Meretz grubu lideri.

Namesake faction : Kendi liderinin adını taşıyan grup.

Faction : Genellikle topluluklar ve örgütler içindeki çatışma durumlarından doğan, yan tutmaya yönelik, az örgütlü ve akışkan çatışma kümesi. Klik. Ayrılık. İhtilaf. Fraksiyon. Grup. Nifak. Bölek. Bir topluluk içinde anlaşmazlık.

Acoustic rarefaction : Ses dalgaları havada yayılırken basıncın yer yer düşüşü. Ses seyrelimi. Bir ses dalgasının geçişindeki azalma.

Factionalism : Gruplaşma. Partizanlık. Ayrımcılık. Hizipçilik.

Factional : Küçük partizan gruplardan oluşan. Hizipçi. Hizipler arası. Küçük grup veya hiziplere ilişkin. Fitne. Gruplaşma veya hiziplerle karakterize.

Factionalise : Hiziplere ayrılmak. Partizanlık yapmak. Ötekileştirmek. Hizipçilik yapmak. Bir grubun hiziplere ayrılmasına neden olmak (ayrıca factionalize). Ayrımcılık yapmak.

Benefaction : Hayır işine para bağışlama. Sadaka. İyilik. Hayır işine bağışlanan para. Yardım. İhsan. Nimet. Hayır. Bağış.

 

İngilizce Factionist Türkçe anlamı, Factionist eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Factionist ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Demagogs : Halk tavcısı. Sözavcısı. Halk avcısı. Demagog. Halkavcısı.

Firebrands : Sorun çıkarıcı. Ortalığı karıştıran delifişek. Öksü. Meşale. Köz. Yanan odun parçası. Yanan çubuk. Ateş kaynağı.

Abettor : Suçortağı. Yardımda bulunan biri. Müşevvik. Yardakçı. Suç ortağı. Azmettiren. Cinayet yoldaşı. Teşvik eden. Tahrikçi.

Weekender : Haftasonu misafiri veya konuğu. Haftasonu tatilcisi. Seyahat veya haftasonu çantası. Yelkenli gezinti teknesi. Haftasonu sporcusu. Hafta sonunu tatilcisi. Hafta sonu tatile giden kimse. Haftasonlarını kodeste geçiren hafif suçlu.

Instigator : Elebaşı. Kıştırtıcı. Teşvik eden. Kışkırtıcı kimse. Azmettirici. Tahrikçi. Fitne fücur.

Disuniter : Anlaşmazlık yaratan kimse veya şey. Anlaşmazlık yaratan kişi. Bölen. Birliği bozan kişi veya şey.

Schismatics : Ayrılıkçı. Klikçi.

Dividing : Ayırma. Bölme işlemi. Bölüşüm. Bölen. Bölme. Ayıran. Dağıtım. Ayırıcı.

Right : Düzelmek. Yolunda. Doğrulmak. Gayet. Derleyip toplamak. Sağa. Doğru. Telafi etmek. Dosdoğru. Sağda.

Far right : Aşırı derecede muhafazakar siyasi görüşlere sahip insanlar grubu. Aşırı sağ.

Factionist synonyms : summercaters, summercater, vacationer, intriguer, firebrand, factious, sport, separatist, demagogues, hatemonger, trouble maker, factional, disuniters, demagogue, zealots, disputer, agitators, nonworker, disrupter, schismatical, bad hat, coat trailing, mischief maker, partisans, divisive, fomenter, camper, partizans, accessory before the fact, disintegrator, instigators, cliquish, demagog.

 

Factionist zıt anlamlı kelimeler, Factionist kelime anlamı

Worker : İşçi. Bağımlı çalışan. İşgören. Sosyete yapan böceklerde üreme yeteneğinde olmayan ve sosyetenin işlerini yapan dişi ve erkek bireyler. Emekçi. Ücretli. Yaratıcı. Bedensel gücü ile çalışarak yaşantısını sürdüren ve gelir sağlayan kişi. Üretim sürecine bir bedel karşılığında emeğiyle katılan kişi. Personel.

Center : Punta. Özek. Ilımlı kimse. Ilımlı politik görüş. Ortaya yerleştirmek. Orta alan. Orta. Orta alan oyuncusu. Ortalamak. Kemer inşaat desteği.

Left : Be.sola. Kalmak. Sola. Sol el. Soldaki. Sol. Bırakılan. Sol kanat. Sol tarafa. Sola ait.

Factionist ingilizce tanımı, definition of Factionist

Factionist kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who promotes faction.