Fade in türkçesi Fade in nedir

  • Işıkların parlaklık derecesini yavaş yavaş artırmak.
  • [#açılma Açılmak] (tv).
  • Tiyatro alanında kullanılır.
  • Görüntü ve sesin yavaş yavaş görülmesi ve duyulması.
  • Işıkları parlatmak.
  • Görünür olmak.
  • Işığın yavaş yavaş yükseltilmesi.
  • Azaltmak.
  • Açılma.
  • Yavaş yavaş görünmek.
  • Güçlenme.
  • Açılmak.
  • Işık parlaması.

Fade in ingilizcede ne demek, Fade in nerede nasıl kullanılır?

Fade : Uçmak. Zayıflatmak. Soldurmak. Rengi atmak. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Unutulup gitmek. Karartmak. Solmak. Bir çekimin yavaş yavaş karanlıktan aydınlığa çıkıp görüntülerin belirmesi ya da bunun tersine, görüntülerin yavaş yavaş kararıp yitmesi, bu iki durumun birbirini izlemesi. Rengi solmak.

In : Tutulan. Dahili. İçine. Mevsimi gelmiş. Çok moda olan. İçeri doğru yönelen. Halinde. İktidardaki. Da. İçeri.

Fade in black : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir çekimin, aydınlıktan başlayıp gittikçe karanlıklaşarak görüntülerinin yitmesine dayanan noktalama çeşidi. açılmanın karşıtı. tv. aynı sonucun televizyonda sağlananı. Kararma.

Iris fade in : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Noktalı açılma. Bir çekimin, ufacık bir noktadan başlayarak gittikçe büyüyen bir çember biçiminde açılması, sonunda bütün görüntülüğü kaplayan görüntüye dönüşmesi. noktalı kararmanın karşıtı.

 

Iris fade in fade out : Noktalı açılma ile kararmanın ya da bunun tersinin birlikte olması. Noktalı açılma - kararma. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Whirling fade in : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sarmal açılma. Açılmanın sarmal biçimde olanı; görüntünün, bir sarmalın bir noktasından başlayıp yavaş yavaş sarmalın tamamlanmasıyla belirmesi.

Shutter fade in : Değişir örtücü açıklığını kapalı durumdan gittikçe açık duruma getirerek elde edilen açılma. Örtücüyle açılma. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

İngilizce Fade in Türkçe anlamı, Fade in eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fade in ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Disentangling : Çözmek. Kurtulma. Serbest kalmak. Çözülme. Açmak. Serbest bırakmak. Dolaşıklığını gidermek.

Dehiscence : İnficar. Yarılıp açılma. Çatlama.

Abates : Hafiflemek. Geçmek. Yatıştırmak. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Azalmak. Eksilmek. İndirmek. Çekilmek. Dinmek.

Actor manager : Oyuncu-yönetmen. Aktör yönetmen. Oyuncular topluluğunu temsil eden oyuncu. Bir oyuncunun aynı zamanda bir tiyatroyu yönetmesiyle aldığı ad. bizde özel ve ödenekli tiyatrolarda böyledir. Aynı zamanda tiyatroyu yöneten oyuncu için kullanılan terim. Toplulukbaşı. Oyuncu yönetici.

Resurgences : Yer altından çıkma. Canlanma. Yeniden dirilme. Yeniden oluşma. Yeniden güçlenme. Dirilme.

Bared : Yalın. Çıkarmak. Soymak. Açmak.

Alley theme : Sonucu kimseyi doyurmayan ve çözüm yolu inandırıcı olmayan oyun konusu. Çıkmaz konu. Çözüm yolu olmayan, sonucu kimseyi doyurmayan oyun konusu.

 

Denudes : Erozyona uğratmak. Açmak. Çıplak hale getirmek. Aşındırmak. Çıplak bırakmak. Çıplaklaştırmak. Soymak.

Deployments : Yayılma. Konuşlandırma. Savaş düzeni alma. Yerleştirme. Serme. Mevzilenme. Dağıtım. Plana göre yerleştirme. Konuşlanma.

Fade in synonyms : be open, after piece, allegory, bares, analyze, absurd theatre, abridging, come loose, become relaxed, abating, clarifications, allays, aired, allayed, be opened, adaptability, air, bare, alleviate, alto, divergence, active hero, abate, dilatations, alleviates, refreshment, acting style, come open, beef up, dilatation, abstract theatre, clarification, acting manager.